İçinde r olan 9 harfli 3378 kelime var. İçerisinde R harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında r harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARILAŞMAK

  1. [nsz] Arı (I) duruma gelmek, saflaşmak, özleşmek

AŞINDIRIŞ
...
BELİRLEME

  1. [isim] Belirlemek işi, tayin
    • "Bunları kesin olarak belirlemeye çalışalım." (Abdülhak Şinasi Hisar)

BERABERCE

  1. [zarf] Birlikte, beraber olarak
    • "Sandalyelerimizi lambaya yaklaştırıp beraberce bakmaya başladık." (Memduh Şevket Esendal)

BİBERLEME

  1. [isim] Biberlemek işi

DEVRALMAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] Bir şeyi devir yoluyla almak, teslim almak
    • "Nöbeti devraldı."

DİNDİRMEK

  1. [-i] Dinmesini sağlamak

HARFLEMEK

  1. [-i] Harf harf söylemek

HASRETSİZ
...
İDAREHANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gazete, dergi vb. yayım kurumlarında yazı işlerine bakılan yer, yönetim yeri
  2. Bir işi veya kuruluşu yönetenlerin bulundukları yer, büro

İRONİKLİK
...
KATMERSİZ

  1. [sıfat] Katmeri olmayan
    • "Bir köşeye bir limon ağacı, öbür köşeye katmersiz bir zakkum diye başladık işe." (Nezihe Meriç)

KIRLANGIÇ

  1. [isim] Kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (Hirundo)
  2. Osmanlı donanmasında yer alan, karakol ve keşif işlerinde kullanılan, yelkenli ve kürekli küçük bir tür savaş gemisi
    • "Dinlemesine dinliyorum ama bak limana bir kırlangıç giriyor." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  3. Öküz arabasında arka dingil ve tekerlekleri özeğe bağlayan çatal ağaç
  4. Köyleri dolaşarak göz hastalıklarını ve özellikle akbasmayı iyi ettiğini öne süren sahte hekim

KIVRANMAK

  1. [nsz] Ağrı, sancı gibi bedensel veya korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle vücut eğilip bükülmek
    • "Hasta, yorganın altında biraz kıvranarak devam etti." (Peyami Safa)
  2. Acı çekmek, üzülmek
    • "Yıllardan beri düşmanların eline düşmüş olan bu kıymetli vatanın sönmez matemlerini tutar, elemler içinde kıvranmaktan acı bir haz duyarım." (Ömer Seyfettin)
  3. Bir şeye çok gereksinim duymak
    • "Su, su diye kıvrandı."

KOYVERMEK

  1. [-i] Koyuvermek

ÖĞRENİMLİ

  1. [sıfat] Öğrenim görmüş, okumuş, tahsilli

ÖRSELEMEK

  1. [-i] Yıpratmak, eskitmek, hırpalamak, zedelemek
    • "Rüzgâr çiçekleri örseledi."
  2. Gücünü azaltmak, canlılığını gidermek, sarsmak
    • "Naciye Hanım, kalkık kaşlarıyla başını sallayarak meclisin sükûtunu örseledi." (Peyami Safa)

PERİDOTİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Olivin ve piroksenden oluşmuş magma taşı

BENİBEŞER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan
    • "Benibeşer arasında, ister şiire, ister başka bir şeye rehberlik etmek ancak o şeyin cinsinden olmaya mütevakkıftır." (Yahya Kemal Beyatlı)

ÇALDIRMAK

  1. [nsz] Çalma işini yaptırmak
    • "Bunların istedikleri çalgı çaldırmak değil, sarhoşluk etmek, ağız tadı ile kavga çıkarmaktır." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [-i] Hırsıza kaptırmak
    • "Saatimi çaldırdım."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü