İçinde r olan 9 harfli 3378 kelime var. İçerisinde R harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında r harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARILAŞMAK
-
-
[nsz]
Arı (I) duruma gelmek, saflaşmak, özleşmek
-
[nsz]
Arı (I) duruma gelmek, saflaşmak, özleşmek
- AŞINDIRIŞ
- ...
- BELİRLEME
-
-
[isim]
Belirlemek işi, tayin
- "Bunları kesin olarak belirlemeye çalışalım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Belirlemek işi, tayin
- BERABERCE
-
-
[zarf]
Birlikte, beraber olarak
- "Sandalyelerimizi lambaya yaklaştırıp beraberce bakmaya başladık." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Birlikte, beraber olarak
- BİBERLEME
-
-
[isim]
Biberlemek işi
-
[isim]
Biberlemek işi
- DEVRALMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bir şeyi devir yoluyla almak, teslim almak
- "Nöbeti devraldı."
-
[-i]
Bir şeyi devir yoluyla almak, teslim almak
- DİNDİRMEK
-
-
[-i]
Dinmesini sağlamak
-
[-i]
Dinmesini sağlamak
- HARFLEMEK
-
-
[-i]
Harf harf söylemek
-
[-i]
Harf harf söylemek
- HASRETSİZ
- ...
- İDAREHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gazete, dergi vb. yayım kurumlarında yazı işlerine bakılan yer, yönetim yeri
-
Bir işi veya kuruluşu yönetenlerin bulundukları yer, büro
-
[isim]
Gazete, dergi vb. yayım kurumlarında yazı işlerine bakılan yer, yönetim yeri
- İRONİKLİK
- ...
- KATMERSİZ
-
-
[sıfat]
Katmeri olmayan
- "Bir köşeye bir limon ağacı, öbür köşeye katmersiz bir zakkum diye başladık işe." (Nezihe Meriç)
-
[sıfat]
Katmeri olmayan
- KIRLANGIÇ
-
-
[isim]
Kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (Hirundo)
-
Osmanlı donanmasında yer alan, karakol ve keşif işlerinde kullanılan, yelkenli ve kürekli küçük bir tür savaş gemisi
- "Dinlemesine dinliyorum ama bak limana bir kırlangıç giriyor." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Öküz arabasında arka dingil ve tekerlekleri özeğe bağlayan çatal ağaç
-
Köyleri dolaşarak göz hastalıklarını ve özellikle akbasmayı iyi ettiğini öne süren sahte hekim
-
[isim]
Kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (Hirundo)
- KIVRANMAK
-
-
[nsz]
Ağrı, sancı gibi bedensel veya korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle vücut eğilip bükülmek
- "Hasta, yorganın altında biraz kıvranarak devam etti." (Peyami Safa)
-
Acı çekmek, üzülmek
- "Yıllardan beri düşmanların eline düşmüş olan bu kıymetli vatanın sönmez matemlerini tutar, elemler içinde kıvranmaktan acı bir haz duyarım." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeye çok gereksinim duymak
- "Su, su diye kıvrandı."
-
[nsz]
Ağrı, sancı gibi bedensel veya korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle vücut eğilip bükülmek
- KOYVERMEK
-
-
[-i]
Koyuvermek
-
[-i]
Koyuvermek
- ÖĞRENİMLİ
-
-
[sıfat]
Öğrenim görmüş, okumuş, tahsilli
-
[sıfat]
Öğrenim görmüş, okumuş, tahsilli
- ÖRSELEMEK
-
-
[-i]
Yıpratmak, eskitmek, hırpalamak, zedelemek
- "Rüzgâr çiçekleri örseledi."
-
Gücünü azaltmak, canlılığını gidermek, sarsmak
- "Naciye Hanım, kalkık kaşlarıyla başını sallayarak meclisin sükûtunu örseledi." (Peyami Safa)
-
[-i]
Yıpratmak, eskitmek, hırpalamak, zedelemek
- PERİDOTİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Olivin ve piroksenden oluşmuş magma taşı
-
[isim]
Olivin ve piroksenden oluşmuş magma taşı
- BENİBEŞER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan
- "Benibeşer arasında, ister şiire, ister başka bir şeye rehberlik etmek ancak o şeyin cinsinden olmaya mütevakkıftır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
İnsan
- ÇALDIRMAK
-
-
[nsz]
Çalma işini yaptırmak
- "Bunların istedikleri çalgı çaldırmak değil, sarhoşluk etmek, ağız tadı ile kavga çıkarmaktır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Hırsıza kaptırmak
- "Saatimi çaldırdım."
-
[nsz]
Çalma işini yaptırmak