İçinde n olan 8 harfli 3017 kelime var. İçerisinde N harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında n harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu n harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DARVİNCİ
- ...
- DESTURUN
-
-
[ünlem]
İğrenç veya ayıp bir söz söylemek zorunda kalındığında "affedersiniz" anlamında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
İğrenç veya ayıp bir söz söylemek zorunda kalındığında "affedersiniz" anlamında kullanılan bir söz
- DOMUZUNA
-
-
[zarf]
İnat olsun diye, inadına
- "Bu sözler hiç şüphesiz Celal Sahir'in değildi, domuzuna harbe sokulmamız için havaya atılmış mantıklardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
İyiden iyiye, adamakıllı, çok
- "Madam da domuzuna gâvurdu. Göğsünün üstünde daima bir altın haç." (Peyami Safa)
-
[zarf]
İnat olsun diye, inadına
- DÖVÜLGEN
-
-
[sıfat]
Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)
-
[sıfat]
Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)
- ERKİNLİK
-
-
[isim]
Erkin olma durumu, serbestlik, serbest
-
[isim]
Erkin olma durumu, serbestlik, serbest
- KIRPINTI
-
-
[isim]
Kırpılan şeyden kalan küçük parça
- "Biz Frenkleri birkaç kırpıntı ile aldatıyorsak onların bize soktukları kazıklardan haberin yok mu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kırpılan şeyden kalan küçük parça
- KOMİSYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alt kurul
-
Bir işte aracılık yapan kimseye bırakılan yüzde, simsariye
-
[isim]
Alt kurul
- KONDURMA
-
-
[isim]
Kondurmak işi
-
[isim]
Kondurmak işi
- REYHANLI
- ...
- SEFİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sefilce
- "Yalnız sefilane gebermemek için bir lokma ekmek, bir gayret..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Sefilce
- SIRNAŞMA
-
-
[isim]
Sırnaşmak işi
- "Yataktan kalktıktan sonra Emine'ye mütemadiyen sırnaşması var ki buna, kadın hiç tahammül edemiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sırnaşmak işi
- YAMANMAK
-
-
[nsz]
Yamalanmak
-
[nsz]
Kötü bir şey veya kimse birinin üstünde kalmak, yük olmak, yükletilmek
- "Kız o oğlana yamandı. Bu kedi bize yamandı."
-
[nsz]
Yamalanmak
- AKSUNGUR
-
-
[isim]
Akdoğan
-
[isim]
Akdoğan
- ANLAMSIZ
-
-
[sıfat]
Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız
-
[sıfat]
Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız
- ARAGONİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Beyaz, yeşil, mavimsi gri renkte billurlaşmış bir tür kalsiyum karbonat
-
[isim]
Beyaz, yeşil, mavimsi gri renkte billurlaşmış bir tür kalsiyum karbonat
- BÜTÜNLÜK
-
-
[isim]
Bütün olma durumu, tamamiyet
- "Ulusal birlik adına dış politikadaki bütünlük tam olmalıydı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Bütün olma durumu, tamamiyet
- DİNLETME
-
-
[isim]
Dinletmek işi
-
[isim]
Dinletmek işi
- GENELMEK
-
-
[nsz]
Genişlemek
-
[nsz]
Genişlemek
- MERSİNLİ
- ...
- MİHNETLİ
-
-
[sıfat]
Sıkıntılı, eziyetli
-
Sıkıntı, eziyet çeken (kimse)
-
[sıfat]
Sıkıntılı, eziyetli