İçinde n olan 7 harfli 2491 kelime var. İçerisinde N harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında n harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu n harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAHNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde cinsel konularla ilgili açık saçık yazıların, resimlerin bulunduğu eser
-
[isim]
İçinde cinsel konularla ilgili açık saçık yazıların, resimlerin bulunduğu eser
- BEDENEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bedeniyle, vücuduyla
-
Beden gücüyle
-
[zarf]
Bedeniyle, vücuduyla
- DİRENİŞ
-
-
[isim]
Direnme işi veya biçimi, karşı koyma, dayanma, mukavemet
- "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Direnme işi veya biçimi, karşı koyma, dayanma, mukavemet
- DOLANTI
-
-
[isim]
Gezip dolaşılan yer, alan
-
[isim]
Gezip dolaşılan yer, alan
- HIRPANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Perişan kılıklı, derbeder
- "Yanımıza elleri saygı ile göbeğinin altına bağlı, hırpani bir delikanlı yanaştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Perişan kılıklı, derbeder
- KÖHNEME
-
-
[isim]
Köhnemek işi
-
[isim]
Köhnemek işi
- KONUŞMA
-
-
[isim]
Konuşmak işi
- "Gecenin sessizliğini bozan bu gürültülü konuşmaların uğultusu yukarı katlara genişleyerek, sağırlaşarak çıkmaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Gerekli gördüğü takdirde yasama yılının ilk günü, Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak." (Anayasa)
- "İçerideki bu mühim şahsiyetlerin kendi aralarında bir konuşmaya dalmış olduklarını görünce ..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Görüşme, danışma, müzakere
-
Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi vermek için yapılan söyleşi, konferans
- "Bu konuşmaya nihayet verirken okumak terbiyesinden bahsetmek lazımdır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Konuşmak işi
- LANSMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tanıtım
-
[isim]
Tanıtım
- MANTOLU
-
-
[sıfat]
Mantosu olan
- "Daha çok küçükken akranlarımla oynarken, koyu kahverengi mantolu kadınları birden annem sanırdım." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Mantosu olan
- MÜEMMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Emniyete alınmış (kimse)
-
Güvenilir (kimse)
-
[sıfat]
Emniyete alınmış (kimse)
- ONATMAK
- ...
- ŞNORKEL
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Dizel motorlu denizaltının su altında uzun süre kalmasını sağlayan düzen
-
Solukluk
-
[isim]
Dizel motorlu denizaltının su altında uzun süre kalmasını sağlayan düzen
- ÜSLENME
-
-
[isim]
Üslenmek işi
-
[isim]
Üslenmek işi
- YAYINIK
-
-
[sıfat]
Pürüzlü yüzeyde yansıyan (ışık)
-
[sıfat]
Pürüzlü yüzeyde yansıyan (ışık)
- ANITSIZ
-
-
[sıfat]
Anıtı olmayan
-
[sıfat]
Anıtı olmayan
- BACANAK
-
-
[isim]
Eşleri kardeş olan erkeklerden her biri
- "Yusuf Ziya Ortaç ile Orhan Seyfi Orhon bacanaktır."
-
Dost, arkadaş
-
[isim]
Eşleri kardeş olan erkeklerden her biri
- BRİFİNG
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bilgilendirme
-
[isim]
Bilgilendirme
- BUNALIM
-
-
[isim]
Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz
- "Kızcağızın daha önce de bazı bunalımlar geçirmiş olduğu ortaya çıktı." (Erhan Bener)
-
Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz
- "Bunalım anlarında insanın yüreğini, en ürkütücü olasılıklar yoklamaz mı?" (Atilla İlhan)
-
Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü, depresyon
- "Zavallı oğlan bu bunalım anlarında acınacak hâlde oluyordu." (Haldun Taner)
-
Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire olan fizyolojik değişiklik, kriz
-
Çoğunluğa ilişkin satın alma gücünün durması, satış değerlerinin düşmesi, çalışma gücünün azalması vb. sebeplerle ortaya çıkan ekonomik durum, kriz
-
[isim]
Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz
- DANDİNİ
-
-
[sıfat]
Düzensiz, karışık, darmadağınık
- "Ortalık dandini."
-
[ünlem]
Bebekleri uyuturken, oyalarken söylenen tekerlemelerde geçen bir söz
- "Dandini yavrum hoppala!"
-
[sıfat]
Düzensiz, karışık, darmadağınık
- DÜNYACI
-
-
[isim]
Bireysel katılımı önemli gören, dinin devletten ayrı ve özerk olmasını savunan kimse, sekülarist
-
[isim]
Bireysel katılımı önemli gören, dinin devletten ayrı ve özerk olmasını savunan kimse, sekülarist