İçinde t olan 7 harfli 2650 kelime var. İçerisinde T harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında t harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AZLETME
-
-
[isim]
Azletmek işi
-
[isim]
Azletmek işi
- CEHTSİZ
- ...
- CESARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- "Hayvanın sokulganlığından cesaret alan bir başka kız da usulca yanına yaklaştı." (Haldun Taner)
- "Bana bir şey söylemeye cesaret ettiğini gördünüz mü şimdiye kadar?" (Tarık Buğra)
- "Demek ki işi açığa vurmak cesaretini gösterdi." (Refik Halit Karay)
- "Sabahın ışıkları bana yeniden bir cesaret verdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği
- "Bütün halk türküleri gibi ölenin örnek cesaretini öven türkülerdi bunlar." (Necati Cumalı)
-
Cüret
-
Çekinmezlik, atılganlık
-
[isim]
Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- EŞİTSİZ
-
-
[sıfat]
Eşit olmayan
-
[sıfat]
Eşit olmayan
- ETKİMEK
-
-
[-e]
Etkide bulunmak, tesir etmek
- "Sanatçının baskı altında bulunuşu, yapıtına da etkir." (Selim İleri)
-
[-e]
Etkide bulunmak, tesir etmek
- FITIKLI
-
-
[sıfat]
Fıtığı olan
-
[sıfat]
Fıtığı olan
- ISKATÇI
-
-
[isim]
Iskat verilen kimse
- "Cenazenin levazımına, hazırlanmasına, ıskatçılara para verdiği için ağırca davranıyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Iskat verilen kimse
- LATİFÇE
-
-
[sıfat]
Latif, hoş
- "Soyadı günlerinin latifçe bir hatırası vardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Latif, hoş
- RAPTİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düz, geniş başlı, kısa bir çivi görünüşünde, kâğıt veya karton vb. şeyleri bir yere tutturmak için kullanılan araç
-
[isim]
Düz, geniş başlı, kısa bir çivi görünüşünde, kâğıt veya karton vb. şeyleri bir yere tutturmak için kullanılan araç
- SÜKUNET
- ...
- TARAZLI
- ...
- USTALIK
-
-
[isim]
Usta olma durumu
-
Beceriklilik, el uzluğu, maharet
-
[isim]
Usta olma durumu
- EGZOTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yabancıl
- "Halit Fahri, ilk egzotik şairimizdi bizim." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Yabancıl
- ESTİRME
-
-
[isim]
Estirmek işi
-
[isim]
Estirmek işi
- FONOLİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sesli taş
-
[isim]
Sesli taş
- GETİRİŞ
-
-
[isim]
Getirme işi veya biçimi
-
[isim]
Getirme işi veya biçimi
- İTELEME
-
-
[isim]
İtelemek işi
-
[isim]
İtelemek işi
- KIRITMA
-
-
[isim]
Kırıtmak işi, cilve, işve
- "O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Kırıtmak işi, cilve, işve
- KİTAPÇI
-
-
[isim]
Kitap satan kimse
-
Kitap bastırıp satan kimse
-
[isim]
Kitap satan kimse
- POLİTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Politika ile ilgili, siyasi, siyasal
- "Politik partilerin tekelci görüşlerinin etkisinden daha kolay sıyrılıyor." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Politika ile ilgili, siyasi, siyasal