İçinde ka olan 8 harfli 763 kelime var. İçerisinde KA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ka olan kelimeler listesine ya da Sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEKATLON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uzun atlama, gülle atma, cirit atma, yüksek atlama, disk atma, sırıkla yüksek atlama, 100 m koşusu, 400 m koşusu, 110 m engelli koşu, 1500 m koşularını içeren atletizm yarışması
-
[isim]
Uzun atlama, gülle atma, cirit atma, yüksek atlama, disk atma, sırıkla yüksek atlama, 100 m koşusu, 400 m koşusu, 110 m engelli koşu, 1500 m koşularını içeren atletizm yarışması
- KABUKSUZ
-
-
[sıfat]
Kabuğu olmayan
-
[sıfat]
Kabuğu olmayan
- KALANTOR
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
Gösterişi seven, varlıklı kimse
- "Şimdi herkes bizi harp, zafer ganimetlerine boğulmuş kalantorlar sanıyor." (Aka Gündüz)
-
Gösterişi seven, varlıklı kimse
- KATLEDİŞ
- ...
- KAYITSIZ
-
-
[sıfat]
Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan
- "Halk, nice silik insanların en yüksek mertebelere çıkmasına kayıtsız kalır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Aldırmaz, ilgisiz, umursamaz, lakayıt
- "Sert, çabuk unutan kayıtsız bir asker durumu alacaktı." (Halide Edip Adıvar)
- "Ev sahipleri misafirlerini tanıştırmakta pek kayıtsız olduklarından ben kendimi kıza tanıttım." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir şarta bağlı olmayan
-
[sıfat]
Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan
- KISKANIŞ
-
-
[isim]
Kıskanma işi veya biçimi
-
[isim]
Kıskanma işi veya biçimi
- MUKATELE
- ...
- KALEBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu
- "Jön Türklerle alakası var diye, insanı dünyanın öbür ucuna kalebent ediverirler." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu
- KALIKLIK
-
-
[isim]
Eksiklik, noksanlık
-
Kalık olma durumu
-
[isim]
Eksiklik, noksanlık
- KANCABAŞ
-
-
[isim]
Başı kancaya benzer biçimde olan, altı veya sekiz çift kürekle çekilen, dar, uzun bir çeşit kayık
-
[isim]
Başı kancaya benzer biçimde olan, altı veya sekiz çift kürekle çekilen, dar, uzun bir çeşit kayık
- KATEDRAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Başkilise
-
[isim]
Başkilise
- KATMERCİ
-
-
[isim]
Katmer yapıp satan kimse
-
[isim]
Katmer yapıp satan kimse
- KALPAZAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahte para basan veya piyasaya süren kimse
-
Yalan ve hile ile iş gören kimse
-
[isim]
Sahte para basan veya piyasaya süren kimse
- KAVMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kavmin kendine özgü özellikleri
-
Bir kimsenin bağlı olduğu kavme göre durumu
-
Kavme bağlılık
- "Ne anane ne mazi ne vatan ne kavmiyet tanırdı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir kavmin kendine özgü özellikleri
- KAYNAMAK
-
-
[nsz]
Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak
- "Su, 100 °C'de kaynar."
-
Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak
- "Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu." (Tarık Buğra)
-
Yerden çıkmak
- "Paşaoluk yaylasının her bucağından bir pınar kaynar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak
-
Yara kapanmak, iyileşmek
-
Mayalı bir şey kabarıp köpürmek
- "Şıra kaynamış."
-
Mide ekşimek
-
Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak
- "Deniz kaynıyor."
-
Çok miktarda bulunmak
- "Burada karıncalar kaynıyor."
-
Gizli bir iş çevirmek, için için hazırlanmak
- "Burada bir iş kaynıyor."
-
Gerektiği gibi yapılamamak
- "Lafa daldık, ders kaynadı."
-
Artmak, çoğalmak, yoğunlaşmak
- "Gittikçe kaynayıp kabaran bir hiddet, taşmak raddesine gelmiş kelimelerle dudaklarına kadar çıkıp titriyordu." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
Coşmak, heyecanlanmak
-
Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak
-
Arada kaybolmak
- "Değerli bir çalışma kaynadı gibi geliyor bana." (Selim İleri)
-
[nsz]
Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak
- KARAÇALI
-
-
[isim]
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
-
İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse
-
[isim]
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
- KATLANTI
- ...
- MÜNAKAŞA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tartışma
-
[isim]
Tartışma
- BATİSKAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deniz diplerinde inceleme yapmak için kullanılan araç
-
[isim]
Deniz diplerinde inceleme yapmak için kullanılan araç
- ÇÖPKAPAR
- ...