İçinde ET geçen 9 harfli kelimeler

İçinde et olan 9 harfli 523 kelime var. İçerisinde ET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında et olan kelimeler listesine ya da Sonu et ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇETELEŞME

1. [isim] Çeteleşmek işi veya durumu

ETKİLEYİŞ

...

GETİRTMEK

1. [-i] Getirme işini yaptırmak

KÜKRETMEK

...

AREOMETRE

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Sıvıölçer

DENETLEME

1. [isim] Denetlemek işi
   • "Devlet Denetleme Kurulu ... her türlü inceleme, araştırma ve denetleme yapar." (Anayasa)
2. Bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini anlamak için yapılan araştırma, denetim, bakı, teftiş, murakabe, kontrol

MİHNETSİZ

1. [sıfat] Sıkıntısız, eziyetsiz
2. Emek verilmeden elde edilen
   • "Mihnetsiz aş, ya karın ağrıtır ya baş"

CEMİYETLİ

1. [sıfat] Cemiyet içinde geçen, derli toplu, dağınık olmayan
   • "... o kadar cemiyetli bir hayatımız vardı ki bir türlü bırakamadım." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

FETİHNAME

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Bir yerin alındığını müjdelemek için hükümdarların yabancı devlet adamları, şehzadeler, valiler vb.ne yazdıkları resmî mektup

HÜRMETKAR

...

JAKETATAY

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Resmî ziyaret ve davetlerde erkeklerin giydikleri, arkası yırtmaçlı, etekleri uzun ve ön köşeleri yuvarlak kesilmiş ceket

KAVLETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

1. [-le] Sözleşmek, anlaşmak, söz kesmek
   • "Ey güzel seninle bir kavledelim / Bu kavlin üstüne dönmemesine." (Halk türküsü)

ZİYARETÇİ

1. [isim] Ziyaret eden, ziyarete giden kimse
   • "Hatırı sayılır ziyaretçilerine İstanbul'a ipekli kumaş götürmek izni verirdi." (Falih Rıfkı Atay)

HÜKMETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

1. [-e] Egemenliği altında bulundurmak
2. Düşünme veya yargılama sonunda bir kanıya varmak
   • "Gözlerimi açtığım zaman odamı loş görünce akşam olduğuna hükmettim." (Refik Halit Karay)
3. Aklına esmek
4. Bir kimseye veya topluluğa sözünü geçirmek

BAHŞETMEK

Kelime Kökeni : Farsça

1. [-i] Karşılıksız olarak vermek, bağışlamak, sunmak
   • "Geçmiş zamanların bize bahşettiği daha mükemmel bolluğu hatırlayacaktık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SAADETSİZ

...

SAHABETÇİ

1. [isim] Koruyucu, kayırıcı kimse
   • "Kahpenin gözlerine mi tutulmuş ne, sahabetçi çıkıyor." (Refik Halit Karay)

DENETİLME

1. [isim] Denetilmek işi

BEDAHETEN

Kelime Kökeni : Arapça

1. [zarf] Ansızın
2. Düşünmeksizin

DEBİMETRE

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Bir borudan akan gaz veya sıvının hacim ve kütle cinsinden debisini kontrol eden, düzenleyen ve ölçen araç