İçinde v olan 8 harfli 763 kelime var. İçerisinde V harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında v harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VEREVİNE
-
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- "İpek mavi yorgan, düzgün bir biçimde verevine katlanmış, yarı yarıya açık duruyordu." (Erhan Bener)
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- VESSELAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
- "İşsizlik kötü şey vesselam!" (Orhan Veli Kanık)
-
[ünlem]
"İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
- BAŞVEKİL
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Başbakan
- "Başvekil olan Ahmet Vefik Paşa hemen arabasına atlayıp gitmiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Başbakan
- KAVRAMAK
-
-
[-i]
Elle sıkıca tutmak
- "Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı." (Necati Cumalı)
-
Bir nesne veya düşünceyi her yönünü anlamak, iyice anlamak
- "İnsanoğlu gerçeğin bir parçasını kavradı mı bütününü kavradığı düşüne kapılır." (Salâh Birsel)
-
Motorlu araçlarda debriyaj pedalı görev yapmak
-
Motorlu araçlarda lastik yolu kavramak
-
[-i]
Elle sıkıca tutmak
- MEYVEMSİ
- ...
- UYUVERME
- ...
- VAZETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Koymak
- "Dünyaya ilk defa olmak üzere monogaminin temel taşını vazettiler." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Koymak
- KUVVETLİ
-
-
[sıfat]
Gücü çok olan, zorlu, şiddetli
- "Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Sağlam, dayanıklı olan
- "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli gürbüz yüzü, ensesi güneşten yanmış sporcu." (Ömer Seyfettin)
-
Görevini iyi yapan, keskin
- "Kuvvetli gözleri var."
-
Çok etkileyici
- "En kuvvetli inatlar ve zulmetler bile artık mukavemet edemiyor." (Ömer Seyfettin)
-
Saygın, nüfuzlu
-
Üstün
-
Etkili
- "İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Gücü çok olan, zorlu, şiddetli
- NÜBÜVVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Peygamberlik
-
[isim]
Peygamberlik
- YİVLEMEK
-
-
[-i]
Dikerek eklemek
-
Köpek koklayarak izlemek
-
Bileyerek keskinleştirmek, sivriltmek
-
[-i]
Dikerek eklemek
- AKTAVŞAN
-
-
[isim]
Bir cins iri çöl sıçanı (Jaculus)
-
[isim]
Bir cins iri çöl sıçanı (Jaculus)
- GEVREKÇİ
-
-
[isim]
Gevrek yapan veya satan kimse
-
[isim]
Gevrek yapan veya satan kimse
- HAVAİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boş, değersiz iş ve sözler
-
[isim]
Boş, değersiz iş ve sözler
- KIVRATMA
-
-
[isim]
Kıvratmak işi veya durumu
-
[isim]
Kıvratmak işi veya durumu
- NEVROTİK
- ...
- HEVESSİZ
-
-
[sıfat]
Hevesi olmayan, istek duymayan
-
[sıfat]
Hevesi olmayan, istek duymayan
- ÖPÜVERME
- ...
- TASAVVUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı'nın niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akım
- "Bu dil derindir ve birçok tasavvuf deyimleri ile zengindir de!" (Falih Rıfkı Atay)
-
Kur'an'da önerilen ve peygamberin hayatında uygulamaları görülen hayat tarzını yaşama gayreti, İslam gizemciliği
-
[isim]
Tanrı'nın niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akım
- ÇUVALSIZ
-
-
[sıfat]
Çuvallanmamış veya çuvalı olmayan
-
[sıfat]
Çuvallanmamış veya çuvalı olmayan
- TASAVVUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma
- "Yaya kaldırımlarını tasavvur ettiği kadar kalabalık bulmadı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tasarım
-
Düşünce, amaç, niyet, maksat, plan
- "Bütün bu tasavvurlar iskambilden bir kule gibi bir anda yıkılıvermişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma