İçinde ek olan 8 harfli 749 kelime var. İçerisinde EK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ek olan kelimeler listesine ya da Sonu ek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EK, KE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖMÜLMEK

  1. [nsz] Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak
    • "Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü." (Çetin Altan)
  2. [-e] Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek
    • "Abdi Bey'e kalsa, koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak." (Atilla İlhan)
  3. [-e] Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak
    • "Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü." (Refik Halit Karay)
  4. [-e] Bir şeyin derinliğine inmek
    • "Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler." (Hüseyin Cahit Yalçın)

GÜCENMEK

  1. [nsz] Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak
    • "Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti." (Nezihe Araz)

PEKMEZCİ

  1. [isim] Pekmez yapan veya satan kimse

BÜRÜMCEK

  1. [isim] Koza gibi yumaklanmış şey

ÇİÇEKEVİ

  1. [isim] Çiçek yetiştirilen ve satılan yer

ÖVDÜRMEK
...
SÖVÜŞMEK

  1. [nsz] Birbirine sövmek

TEKLEŞME

  1. [isim] Tek duruma gelme
  2. Ünsüz tekleşmesi

KEŞMEKEŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Karışık olma durumu, karışıklık
    • "O keşmekeş esnasında arkadaşlarını bile görememişlerdi." (Haldun Taner)

YÜKLEMEK

  1. [-i] Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak
  2. Bir bilgisayar, disket vb.ne gerekli bilgileri aktarmak
  3. Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak
    • "Çocuğun bakımını ona yüklediler."
  4. Bir suçu birinin üstüne atmak
    • "Ne yapalım, elimizden geleni yaptık ama olmadı der, kabahati kör talihe yükler geçersin." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [-i] Bir cisme elektrik gücü vermek
    • "Fazla elektrik yüklemek akünün bozulmasına yol açar."

EĞRİLMEK

  1. [nsz] Eğri duruma gelmek
    • "Ayağa kalkarak gözlerimle derenin eğrilen, kıvrılan yerlerinde avcıyı aradım." (Memduh Şevket Esendal)

VEKİLLİK

  1. [isim] Vekil olma durumu, asalet karşıtı
  2. Birinin yerine iş görme yetkisi, naiplik
    • "1916 sonlarında Mustafa Kemal ikinci ordu komutan vekilliğine atanmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Bakanlık
    • "Hükûmetten ne mebusluk ne de vekillik isteği var." (Haldun Taner)

DİNELMEK

  1. [nsz] Ayakta durmak
  2. Ayağa kalkmak, dik durmak
  3. [-e] Karşı koymak, kafa tutmak

ETTİRMEK

  1. İşi başkasının yapmasını sağlamak
    • "Avukat yardımcısına bilgileri not ettirdi."
  2. Sebep olmak
    • "Bu tutum beni çalışmaktan nefret ettirdi."

EVRİLMEK

  1. [nsz] Bir biçimden başka bir biçime doğal olarak dönmek

GERİNMEK

  1. [nsz] Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak
    • "Geç uyanmıştı, geç ve güç. Yatakta uzun uzun gerindi, esnedi." (Atilla İlhan)
  2. Rahatlık, mutluluk, övünç duymak
    • "Çapkın delikanlının hareketlerini ciddiye alan genç kız tatlı tatlı gerinirken kuru dudaklarından mesut tebessümler uçuşuyordu." (Haldun Taner)

TEKRARLI

  1. [sıfat] Tekrar edilen, mükerrer
    • "Belki de dünyanın hayatı bizimkinden daha monoton, daha yeknesak ve bilhassa daha tekrarlıdır." (Şevket Rado)

ÇİTİLMEK

  1. [nsz] Çitme işine konu olmak

EKSELANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bakanlık ve elçilikten başlayarak cumhurbaşkanlığına kadar yükselen, yüksek makam sahibi yabancılara verilen şeref unvanı
  2. Bu unvanı taşıyan kimse

MERCEKLİ

  1. [sıfat] Merceği olan
    • "İrfan'ın kalın mercekli bağa gözlüğü gözündeydi." (Atilla İlhan)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü