Başında d olan 8 harfli 621 kelime var. D harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde d harfi olan kelimeler listesine ya da sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında d bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DARBETME
-
-
[isim]
Darbetmek işi
-
[isim]
Darbetmek işi
- DAYAKLIK
-
-
[sıfat]
Dayağı hak eden (kimse)
-
[sıfat]
Dayağı hak eden (kimse)
- DEĞİŞMEK
-
-
[nsz]
Başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek
- "Ben gelirken yarım saat içinde hava değişmiş, kara yel kudurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Onu kimseye değişmem."
-
Yerine başka şey veya kimse gelmek
- "Eskiler arasında duvardaki saatli maarif takvimleri de değişmiş oluyordu." (Necati Cumalı)
-
Karşılıklı alıp vermek, mübadele etmek
- "Onunla saatlerimizi değiştik."
-
[-i]
Değiştirmek
- "Üstümü değiştim."
-
[nsz]
Başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek
- DEKATLON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uzun atlama, gülle atma, cirit atma, yüksek atlama, disk atma, sırıkla yüksek atlama, 100 m koşusu, 400 m koşusu, 110 m engelli koşu, 1500 m koşularını içeren atletizm yarışması
-
[isim]
Uzun atlama, gülle atma, cirit atma, yüksek atlama, disk atma, sırıkla yüksek atlama, 100 m koşusu, 400 m koşusu, 110 m engelli koşu, 1500 m koşularını içeren atletizm yarışması
- DEMİNDEN
-
-
[zarf]
Demin, az önce
- "Bahar rüzgârının cereyanı ansızın deminden gördükleri siyah kelebeği getirdi." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Demin, az önce
- DİNLENME
-
-
[isim]
Dinlenmek işi, istirahat
- "Kendisine bir yere oturup dinlenmeyi teklif ettim." (Ahmet Haşim)
- "Şoför ve muavini, üstleri yağ ve toprak içinde, yüzlerinde siyah terler damlayarak bir kenara oturup uzunca bir dinlenme yapıyorlardı." (Sabahattin Ali)
-
[isim]
Dinlenmek işi, istirahat
- DUYGUSUZ
-
-
[sıfat]
Duygusu, duyarlığı olmayan, hissiz
- "Alığa döndüm, bir çuval pamuk kadar duygusuzum." (Aka Gündüz)
-
Katı yürekli, umursamaz, hissiz
- "Sakin hatta donuk, bütün durumlarda duygusuz görünür o..." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Duygusu, duyarlığı olmayan, hissiz
- DARAŞLIK
-
-
[isim]
Sıkıntılı ortam, durum, darlık
- "Bu ocaklar hiç sönmez, gece gündüz yanar. Ben hem yemek pişireyim hem de bu daraşlıkta temizlik nasıl yapayım?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sıkıntılı ortam, durum, darlık
- DEĞİRMEN
-
-
[isim]
İçinde öğütme işi yapılan yer
- "Su değirmeni. Yel değirmeni."
- "Hasılı, hastaneye benzemeyen hastanemden pek memnundum. Yalnız, bu değirmenin suyu nereden geliyordu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kahve, buğday, nohut vb. taneleri öğüten araç veya alet
- "Değirmende biraz kahve çekti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
İçinde öğütme işi yapılan yer
- DELİRMEK
-
-
[nsz]
Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak
- "İkramiye kazananların delirdiklerini işitirdi." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak
- DERNEKÇİ
-
-
[isim]
Dernek üyesi olan kimse
-
Bir derneğe çok bağlı olan kimse
-
[isim]
Dernek üyesi olan kimse
- DOMUZLAN
-
-
[isim]
Kın kanatlılardan bir böcek (Brachynus crepitans)
-
[isim]
Kın kanatlılardan bir böcek (Brachynus crepitans)
- DARPHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Madenî para basılan yer
-
[isim]
Madenî para basılan yer
- DERECELİ
-
-
[sıfat]
Derecesi olan
- "Balkonda orta dereceli memurlar, zabitler, kadınlar..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Derecelere ayrılmış, kademeli
- "Tek dereceli seçim."
-
[sıfat]
Derecesi olan
- DEVİNGEN
-
-
[sıfat]
Hareketli, müteharrik, dinamik
-
[sıfat]
Hareketli, müteharrik, dinamik
- DİLLEŞME
-
-
[isim]
Dilleşmek işi
-
[isim]
Dilleşmek işi
- DEDİRMEK
-
-
[-i]
Demek zorunda bırakmak
-
Denilmesini sağlamak
-
[-i]
Demek zorunda bırakmak
- DİRENGEN
-
-
[sıfat]
Direnen, inatçı, anut, muannit
-
[sıfat]
Direnen, inatçı, anut, muannit
- DOKUMALI
-
-
[sıfat]
Dokuması olan
-
Dokunmuş
- "Ayağındaki seyrek dokumalı çorabından utanarak beni önüne doğru itip arkamdan yürüdü." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Dokuması olan
- DÜZGÜNCE
- ...