İçinde em olan 9 harfli 515 kelime var. İçerisinde EM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında em olan kelimeler listesine ya da Sonu em ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ETERLEMEK
-
-
[-i]
Eter buharı koklatarak anestezi yapmak
-
[-i]
Eter buharı koklatarak anestezi yapmak
- İNEKLEMEK
-
-
[nsz]
Çok çalışmak, ezberleyerek öğrenmek
-
[nsz]
Çok çalışmak, ezberleyerek öğrenmek
- SİNEMATEK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sinema filmlerinin sanat, eğitim ve genellikle kültür amaçları göz önünde tutularak toplandığı, korunduğu yer veya kurum
-
[isim]
Sinema filmlerinin sanat, eğitim ve genellikle kültür amaçları göz önünde tutularak toplandığı, korunduğu yer veya kurum
- KLİKLEMEK
-
-
[-i]
Tıklamak
-
[-i]
Tıklamak
- YEDEKLEME
-
-
[isim]
Yedeklemek işi
-
[isim]
Yedeklemek işi
- ERTELEMEK
-
-
[-i]
Sonraya bırakmak, tehir etmek, tecil etmek, talik etmek
-
[-i]
Sonraya bırakmak, tehir etmek, tecil etmek, talik etmek
- KİRİŞLEME
-
-
[isim]
Kirişlemek işi
-
Ahşap döşemelerde yaklaşık 50 cm ara ile kirişler koyma
-
[zarf]
Çapraz olarak, kılıçlama
-
[isim]
Kirişlemek işi
- SERGİLEME
-
-
[isim]
Sergilemek işi, teşhir
-
[isim]
Sergilemek işi, teşhir
- GÖZLEMECİ
-
-
[isim]
Gözleme yapan veya satan kimse
-
[isim]
Gözleme yapan veya satan kimse
- TEMKİNSİZ
-
-
[sıfat]
Davranışlarında ölçülü olmayan
-
[sıfat]
Davranışlarında ölçülü olmayan
- MEMURİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Memurluk
- "Eski memuriyetleri bulsam ne yapacağımı bilirim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Memurluk
- NANEMOLLA
-
-
Güçsüz, dayanıksız (kimse)
-
Çok sık hastalanan, sağlıksız (kimse)
- "Nanemollalar gibi boyuna hastalık derken, derdi nedir diye içine vesvese girecek..." (Sermet Muhtar Alus)
-
İşten kaçınan, üşengeç
-
Güçsüz, dayanıksız (kimse)
- ÖZÜMSEMEK
-
-
[-i]
Özümlemek
-
[-i]
Özümlemek
- SÖĞÜŞLEME
-
-
[isim]
Dolandırma
-
[isim]
Dolandırma
- TAZELEMEK
-
-
[-i]
Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
- "Barmenle yardımcısı boşalan kadehleri tazeliyorlardı." (Çetin Altan)
-
Bazı yiyecekleri, bayatlamışken kaynatıp taze duruma getirmek
-
[nsz]
Bir işi bir daha yapmak, tekrarlamak
- "Hoca bir kere daha tazeleyince harıl harıl yazmaya koyuldu." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bozulduğu düşünülen bir bağ veya inancı yeniden oluşturmak
- "İmam Efendi abdest tazeleyecekmiş dediler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Unutulmuş bir duygu veya bir düşünceyi yeniden canlandırmak
- "Rica ederim, bu bahisleri açıp da dert tazeleme!" (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
- GEREKSEME
-
-
[isim]
İhtiyaç
-
[isim]
İhtiyaç
- DİRENLEME
-
-
[isim]
Direnlemek işi
-
[isim]
Direnlemek işi
- MADİKLEME
-
-
[isim]
Madiklemek işi veya durumu
-
[isim]
Madiklemek işi veya durumu
- ZEDELEMEK
-
-
[-i]
Hafifçe yaralamak
-
Zarar vermek
-
[-i]
Hafifçe yaralamak
- KADİFEMSİ
- ...