İçinde y olan 6 harfli 799 kelime var. İçerisinde Y harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında y harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AĞABEY

  1. [isim] Büyük erkek kardeş, aka
    • "Ağabeyi ile fısıl fısıl konuştular, birlikte sevindiler." (Refik Halit Karay)
  2. [ünlem] Saygı ve sevgi göstermek üzere yaşça büyük olan erkeklere söylenen bir seslenme sözü
    • "Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle?" (Osman Cemal Kaygılı)

KAYMAK

  1. [isim] Sütün veya yoğurdun yüzünde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman
  2. Sütü yayvan kaplar içinde ve hafif ateşte tutarak elde edilen koyu, yağlı öz
    • "Patlıcan kızartması, pilav, bir de koca kâse kaymak gibi yoğurttan oluşan yemeğimizi yedik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Yağmur ve selden sonra toprağın üzerinde kalan özlü tabaka
  4. Bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü

KUYUCU

  1. [isim] Kuyu kazmayı iş edinmiş kimse
  2. Özel olarak açılan kuyulara inerek lüle taşını çıkaran kimse

NEYZEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ney üfleyici, ney çalan kimse

SAYDAM

  1. [sıfat] İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf
    • "Atlet vücudunu bütünüyle gösteren, saydam bir sabahlık giymişti." (Atilla İlhan)
  2. [isim] Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak amacıyla tepegöz ve projeksiyona konan şeffaf, ışığı geçiren kâğıt veya madde, slayt
  3. [isim] Diyapozitif
  4. [isim] Asetat
  5. Açık seçik, belirgin
    • "Karmaşık gibi gözüken sorun son günlerde saydam bir görünüş kazandı."

TAYYÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ceket ve eteklikten oluşan kadın giysisi

YORDAM

  1. [isim] Yatkınlık, alışkanlık, yeti, meleke
  2. Kılavuz, yardımcı
  3. Çalım
  4. Çeviklik, çabukluk

YÜKLER

  1. [isim] Bilgisayara yükleme yapmak için kullanılan özel bir program

RÖLYEF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kabartma

ÜRYANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üryani eriği

ADAYIŞ

  1. [isim] Adama işi veya biçimi

ETRİYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı

KAYKAÇ
...
SAYMAK

  1. [-i] Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak
    • "Nara sormuşlar: - Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne -demiş." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Böyle misaller sayıp dökmek gerekse satırlar değil, sütunlar dolar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. Sayıları arka arkaya söylemek
    • "Birden ona kadar saymak."
  3. Herhangi bir sıraya koymak, herhangi bir sırada yer aldığını kabul etmek
    • "Artık kışı geçti sayabiliriz."
  4. Herhangi bir şey, yerine koymak veya herhangi bir şey gözüyle bakmak, addetmek
    • "Her çiçekten bal eyledik / Arıya saydılar bizi." (Pir Sultan Abdal)
  5. Varsaymak, tutmak, farz etmek
    • "Elimi uzatsam benim olacak bir vazoya sırt çevirip başkasına kaptırınca onu benden çalınmış saymak neden?" (Haldun Taner)
  6. Arka arkaya söylemek, sıralamak
    • "Birinin iyiliklerini saymak."
  7. Ödemek, peşin vermek
    • "İki bin lira saydı, bana bir küpe aldı." (Memduh Şevket Esendal)
  8. Geçer tutmak
    • "Bunu saymam, sizi bir gün erkenden beklerim."
  9. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye veya bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmak, saygı göstermek, sözünü dinlemek, hürmet etmek
    • "Anam babamı nasıl saydı ise ben de kocamı öyle sayacaktım." (Memduh Şevket Esendal)
  10. Önemsemek
  11. Gibi görmek, kabul etmek
    • "Arzularını yapmayı belli büyük bir külfet saydığınız bu küçük kalpler, saadetin kapısından girmeden felaketin ortasına yuvarlanıyorlar." (Aka Gündüz)
  12. Hesaba katmak, dikkate almak
    • "Bundan önce verdiğimi saymıyor musun?"

PİYATA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yassı ve büyük yemek tabağı
  2. [sıfat] Yassı

SIYRIK

  1. [isim] Çarpma veya vurma sonucunda vücutta hafifçe kazınmış, zedelenmiş, soyulmuş, kanamış yer
  2. Sıyrılmış yer
  3. [sıfat] Yüzeyinden bir parça sıyrılmış olan
  4. [sıfat] Utanması olmayan

YÜKSÜK

  1. [isim] Dikiş dikerken, iğnenin batmasını önlemek için parmak ucuna takılan kesik koni biçiminde gereç
  2. Köklerin ucunda bulunan ve kökün üretken dokusunu korumaya yarayan oluşum, kalensöve

BOYKOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma
    • "Ben bu sarı kâğıtlardan o kadar bezmişimdir ki güzelim sarı rengi de ondan dolayı boykot ettim." (Burhan Felek)
  2. Bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme

BUYMAK

  1. [nsz] Çok üşümek
  2. Soğuktan donarak ölmek

ERİYİK

  1. [isim] İçindeki katı bir madde erimiş bulunan sıvı, mahlul

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü