Başında m olan 6 harfli 529 kelime var. M harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında m bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MİLLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus
- "Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal fikrinin layemut abidesidir." (Atatürk)
-
Bir yerde bulunan kimselerin bütünü, herkes
- "Millet tütün paralarını alınca borcunu öder." (Necati Cumalı)
-
Benzer özellikleri olan topluluk
- "Şu kadın milletinin kıskançlığının hiç sonu yok." (Ahmet Mithat)
-
[isim]
Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus
- MASİKO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Rengi kırmızı ile sarı arasında değişen, doğal kurşun oksit (PbO)
-
[isim]
Rengi kırmızı ile sarı arasında değişen, doğal kurşun oksit (PbO)
- MİSKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok uyuşuk olan (kimse)
- "Hayran olduğum adamı miskin bir mektep çocuğu gibi yaka paça alıp götürdü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Hoş görülemeyecek durumlar karşısında tepki göstermeyen (kimse)
-
Cüzzam hastalığına tutulmuş olan (kimse)
-
Âciz, zavallı
- "Âşık olan miskin olur / Hak yoluna teslim olur" (Yunus Emre)
-
[sıfat]
Çok uyuşuk olan (kimse)
- MÜDAFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savunucu
-
Bir davada, davacı veya davalının haklarını savunan kimse
-
[isim]
Savunucu
- MÜŞKÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Güç, zor, çetin
- "Yutkunuyor, ara sıra parmaklarıyla alnındaki terleri siliyordu. Çok müşkül bir vaziyette kalmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Engel, güçlük, zorluk
- "Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Güç, zor, çetin
- MAKSUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İstenen, niyet edilen, güdülen, amaçlanan
-
[sıfat]
İstenen, niyet edilen, güdülen, amaçlanan
- MERKEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eşek
-
[isim]
Eşek
- MİRİCİ
- ...
- MEKTUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name
- "Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
- "Bir gün, bilmediğim bir memleketten bir mektup aldım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name
- MEZURA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Terzilikte ölçü almak için kullanılan, genellikle 1,5 m uzunluğunda şerit metre, mezür
-
[isim]
Terzilikte ölçü almak için kullanılan, genellikle 1,5 m uzunluğunda şerit metre, mezür
- MAŞALA
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası
-
Gece avlarında kullanmak üzere yakılan, telden örülmüş sepet içinde veya bir sopa üzerinde bağ biçiminde yapılmış çıra
-
[isim]
Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası
- MEŞKUK
- ...
- MIHSIZ
- ...
- MARJLI
-
-
[sıfat]
Marjı olan
- "Marjlı defter."
-
[sıfat]
Marjı olan
- MUMLUK
-
-
Herhangi bir sayıda mumu olan
- "Üç mumluk şamdan."
-
Herhangi bir mum gücünde olan
- "Yüz mumluk ampul."
-
[isim]
Şamdan
-
Herhangi bir sayıda mumu olan
- MUNZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Katılmış, ulanmış, eklenmiş
-
[isim]
Katma, ekleme, ek
-
[sıfat]
Katılmış, ulanmış, eklenmiş
- MALTIZ
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çoğunlukla yemek pişirmekte kullanılan, içinde ızgarası bulunan, ayaklı ve taşınır ocak
- "Bahçenin bir köşesinde akşam için maltıza kömür yerleştiren aşçı, ellerini önündeki önlüğe silerek kapıda göründü." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Çoğunlukla yemek pişirmekte kullanılan, içinde ızgarası bulunan, ayaklı ve taşınır ocak
- MASALI
- ...
- MESAFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ara, aralık, uzaklık
- "Beş kilometrelik mesafede yine konuşmadık." (Refik Halit Karay)
-
İlişkilerde çok içten olmama durumu, resmiyet
-
Uzaklık
-
[isim]
Ara, aralık, uzaklık
- MUSKAT
- ...