İçinde an olan 6 harfli 566 kelime var. İçerisinde AN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında an olan kelimeler listesine ya da Sonu an ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇOKTAN
-
-
[zarf]
Çok zaman önce, çok zamandan beri, öteden beri, uzun süreden beri
- "İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamış hatta sonuna bile yaklaşmıştı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Çok zaman önce, çok zamandan beri, öteden beri, uzun süreden beri
- KANTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer
-
Bu gibi kurumlarda işletilen ve yalnız o kuruma bağlı kimselerin yemek yediği lokanta
-
[isim]
Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer
- LÜBNAN
- ...
- MÜJGAN
- ...
- RAHMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herkese, her canlıya merhamet eden (Tanrı)
-
[sıfat]
Herkese, her canlıya merhamet eden (Tanrı)
- ŞEYTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Âdem'e secde etmediği için cennetten kovulan, insanları Allah'ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe yönelten cin, iblis
- "Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Ama çocukluk işte, şeytan dürttü, ya herrü ya merrü diyerek birden yukarı baktım." (Haldun Taner)
- "Birden, şeytan geçmiş gibi bir sükût oldu." (Haldun Taner)
- "Şeytan kulağına kurşun, hiçbirimiz hasta olmadık."
-
Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse
- "O gecenin sabahı şeytanın aldattığı vücudunu soğuk suda temizlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çok kurnaz, uyanık (kimse)
-
[isim]
Hz. Âdem'e secde etmediği için cennetten kovulan, insanları Allah'ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe yönelten cin, iblis
- AVANTA
-
-
[isim]
Bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç
- "Şarkı söyleyip para kazanmaya bir çeşit avanta gözüyle bakıyordu." (Murathan Mungan)
-
[isim]
Bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç
- UZANMA
-
-
[isim]
Uzanmak durumu
-
[isim]
Uzanmak durumu
- ARANJE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Düzenlemek" anlamındaki aranje etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
-
[sıfat]
"Düzenlemek" anlamındaki aranje etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
- BALKAN
-
-
[isim]
Sarp ve ormanlık sıradağ
- "Podima balkanları içinde, bir alandan, bir çalılık içinden Ahmet Efendi'yi çıkarıp getirmişler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sarp ve ormanlık sıradağ
- KANSIZ
-
-
[sıfat]
Kanı olmayan
-
Kan dökmeden yapılan
- "Kansız ihtilal."
-
Kanı az olan, çok kan kaybetmiş olan, anemik
-
Duygusuz ve korkak
-
[sıfat]
Kanı olmayan
- MANGAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Isınmaya, bir şey pişirmeye yarayan, sac, bakır veya pirinçten, türlü biçimlerde üstü açık ayaklı ocak, korluk
- "Masanın solunda küçük bir sac mangal yaz kış sürekli olarak yanardı." (Salâh Birsel)
- "Sen bana iyi baksana, bende mangal gibi yürek var!" (Orhan Kemal)
-
[isim]
Isınmaya, bir şey pişirmeye yarayan, sac, bakır veya pirinçten, türlü biçimlerde üstü açık ayaklı ocak, korluk
- DEVRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dünya
- "Ben neyleyim büyükse devran."
-
Kader, talih
- "Herkesin başına yazılan gelir, devrandır." (Cem Sultan)
-
Zaman, çağ
- "Ben artık eskisi gibi değilim / Devran değişti." (Behçet Necatigil)
-
[isim]
Dünya
- KÜLHAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hamamları ısıtan, hamamın altında bulunan kapalı ve geniş ocak, cehennemlik
- "Evin bir ucunda bir fırın, öbür ucunda bir külhan vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Hamamları ısıtan, hamamın altında bulunan kapalı ve geniş ocak, cehennemlik
- MANGIR
-
-
[isim]
Bakırdan yapılmış, iki buçuk para değerinde sikke
-
Nargile lülesine konulmak için kömür tozundan yapılan, çabuk tutuşur, tavla pulu biçiminde bir çeşit yakacak
-
Para
- "Muhakkak işin ucunda mangır olmalı amca yoksa içeriye giremezsin." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bakırdan yapılmış, iki buçuk para değerinde sikke
- RÖLANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Poker vb. oyunlarda konuşmadan önce zaman kazanmak veya sürülmüş olan parayı artırmak için söylenen söz
-
[isim]
Poker vb. oyunlarda konuşmadan önce zaman kazanmak veya sürülmüş olan parayı artırmak için söylenen söz
- TİCANİ
-
-
[sıfat]
Yobaz, gerici
-
[sıfat]
Yobaz, gerici
- DANSÇI
-
-
[isim]
Dans eden kişi
-
Dansı meslek edinen kişi
-
[isim]
Dans eden kişi
- DOLGAN
- ...
- SANAYİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, endüstri
-
Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, endüstri