Başında t olan 6 harfli 516 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TIRNAK

  1. [isim] İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka
    • "Zarfın ucunu tırnağımla yırttım." (Aka Gündüz)
    • "İş karıştırmak için de ilkin belediyeye tırnak takarlar." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Kanca gibi araçların kıvrık yeri
  3. Gemi demirinin ucundaki yassı parça
  4. Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar
  5. Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri
  6. Kanun çalmakta kullanılan mızrap
  7. Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski
  8. Tırnak işareti

TEVABİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tabi olanlar, maiyet

TAKDİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi karşılıksız olarak birine verme, sunma
    • "İlk karşılık olarak şunu takdim edeyim." (Refik Halit Karay)
  2. Tanıtma, tanıştırma
    • "... nihayet Mehmet Akif Bey'e de takdim edildim." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Seni bu gece bizim eski diplomatımıza takdim edeceğim." (Ömer Seyfettin)
  3. Öne alma, önceye alma

TAKLİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma
    • "Annesinin, babasının taklitlerini yapıyordu." (Çetin Altan)
  2. Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme
    • "Hele taklitleri? -Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Taklit etmeyeceğine, kopya olmaktan, andırmaktan tiksindiğine göre bilmesinin faydası yoktu." (Tarık Buğra)
  3. Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon

TETKİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnceleme
    • "Çocuk gene dikkatli dikkatli beni tetkik ediyor." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Araştırma

TÜTMEK

  1. [nsz] Duman veya buhar çıkarmak
    • "Dumanı tütmekte olan bir vapuru görerek artık yerine dönmeyi akıl etti." (Haldun Taner)
  2. Dumanı geri vermek
    • "Kahvelerin içi tüten ocakla göz gözü görmez bir hâldeydi." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Yaşamak, varlığını sürdürmek
    • "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak." (Mehmet Akif Ersoy)
  4. İyi veya kötü kokmak

TAVSIZ

  1. [sıfat] Tavlanmamış, tav verilmemiş

TEKMİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tamamlama, bitirme
  2. [sıfat] Bütün, tüm
    • "O bana Ahmet Midhat Efendi'nin tekmil kitaplarını sattı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  3. [sıfat] Eksiksiz
  4. Tekmil haberi

TELFİN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Lakerda yapılmak için kesilmiş torik balığı parçası, takoz

TEMBİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı
    • "Ertesi gün ayrılırken tekrar oradan geçmemi sıkı sıkı tembih ediyorlar." (Halide Edip Adıvar)
  2. Uyarma
    • "Bu zılgıtın içinde bir daha böyle yergiler yazmaması tembihi de vardır." (Salâh Birsel)
  3. Uyarım

TESPİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirme, yerinden oynamaz duruma getirme, saptama
  2. Bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde gösterme
    • "Hayal meyal seçtiklerini isabetle tespit edemezler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Belirleme

TİMSAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sembol, örnek, simge
    • "O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor." (Memduh Şevket Esendal)

TULYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 69, atom ağırlığı 168,9, yoğunluğu 9,3 olan, yaklaşık 1500 °C'de eriyen nadir element (simgesi Tm)

TEKİLA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Sert bir Meksika içkisi

TERAZİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan
    • "Sanki her an bütün bir tarihi tartan hisli teraziler gibiydiler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Elektronik tartma aracı
  3. İp cambazlarının dengeyi sağlamak için kullandıkları uzun sırık
  4. Vücudun, asılarak veya dayanarak yere paralel bulunduğu denge duruşu

TIRPAN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak
    • "Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Güreşte devirmek amacıyla rakibin ayak bileklerine hızla ayak vurarak yapılan bir oyun

TOSTÇU

  1. [isim] Tost yapan veya satan kimse

TARİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fiyat gösteren çizelge
    • "Gazino tarifesi."
  2. Taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge
    • "Yıpranır ceplerinde tren tarifeleri." (Behçet Necatigil)
  3. İlaç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt, tanıtmalık, prospektüs
    • "Bir ilacın tarifesi."

TROPİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Dönenceye ait
    • "Tropik bitki ve çiçekler."

TUŞSUZ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü