İçinde te olan 7 harfli 345 kelime var. İçerisinde TE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında te olan kelimeler listesine ya da Sonu te ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARJANTE
- ...
- KANTİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nicelik
-
[isim]
Nicelik
- TEPİLME
-
-
[isim]
Tepilmek işi
-
[isim]
Tepilmek işi
- MÜPTELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kötü alışkanlıklara düşkün, meraklı
- "Kumara müptela."
-
Tutulmuş
- "Vereme müptela."
-
Âşık, vurgun
-
[sıfat]
Kötü alışkanlıklara düşkün, meraklı
- TELLİCE
-
-
[isim]
Tek kadın tarafından oynanan bir tür oyun
-
[isim]
Tek kadın tarafından oynanan bir tür oyun
- TENEŞİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzeride ölü yıkanan ayaklı tahta, salacak
- "Ben bu duvara dayalı şeyin teneşir olduğunu bilmiyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Pis herif, o huyundan vazgeçmez. Onu ancak teneşir paklayacak!" (Orhan Kemal)
-
[isim]
Üzeride ölü yıkanan ayaklı tahta, salacak
- TESTERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- "Ağaç testeresi. Demir testeresi."
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- CHARTER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız dolmuş uçak
-
[isim]
Bakınız dolmuş uçak
- NİTEKİM
-
-
[zarf]
Gerçekten, hakikaten
- "Arkanda idi, nitekim köşke kadar arkandan ayrılmadı, daima arkanda bulunacak." (Refik Halit Karay)
-
Sonuç olarak
- "Nitekim, kendisi de bunu anlamış gibi vapurda bütün yolculuğumuz boyunca bir köşeye çekilip oturmuş." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Gerçekten, hakikaten
- ENTEGRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bütünleşmiş
-
[sıfat]
Bütünleşmiş
- GROTESK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Çağ Roma yapılarında bulunan tuhaf, gülünç figürlerden oluşmuş süsleme üslubu
-
Kaba gülünçlüklerden, tuhaf ve olmayacak şakalaşmalardan yararlanan, karşıt görüntüleri, bağdaşmaz durumları şaşırtıcı biçimde birleştiren güldürü biçimi
- "Yerleşik yönetim kadrolarına dayanarak gerçekleştirilen bu değişim, grotesk örnekler sunmakta gecikmedi." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Eski Çağ Roma yapılarında bulunan tuhaf, gülünç figürlerden oluşmuş süsleme üslubu
- MUHTERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yeni bir şey yaratan, icat eden
-
Yalanlar uydurarak bir kimseye iftirada bulunan
-
[sıfat]
Yeni bir şey yaratan, icat eden
- MÜMTENİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaktan çekinen, kaçınan
-
Olamaz, olmayacak
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaktan çekinen, kaçınan
- ÜSTENCİ
-
-
[isim]
Yüklenici
-
[isim]
Yüklenici
- ATEŞBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ateşle hüner gösteren oyuncu
-
Osmanlılarda şenlikler için donanma fişeklerini hazırlayan kimse
-
[isim]
Ateşle hüner gösteren oyuncu
- REALİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gerçek, gerçeklik
- "Bir meseleyle karşılaştı mı realiteleri göremez." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Gerçek, gerçeklik
- TELEFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaş, kaza vb. sebeplerle uğranılan can kaybı
-
[isim]
Savaş, kaza vb. sebeplerle uğranılan can kaybı
- TENNURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi
- "O tennurelerin elvan elvan renkleri ve bu renklerin göz alıcı, baş döndürücü kasırgası..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi
- TECRÜBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Deneyim
- "Bakayım, bir tecrübe edeyim diye düşündüm." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hastaları tecrübe tahtasına çevirmiş nice vakaları rastgele bir kinin tedavisiyle tedavi ettiğimi bilirim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oraya gidebilmek için bir tecrübe yapmaya karar vermişti." (Peyami Safa)
-
Deney
-
Görgü
- "Sonraları, diplomasi âleminde edindiğim tecrübeler bana, bu hükmümde yanılmadığımı ispat etmiştir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Deneyim
- İZOTERM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Eş sıcak
-
[sıfat]
Eş sıcak