İçinde be olan 8 harfli 277 kelime var. İçerisinde BE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında be olan kelimeler listesine ya da Sonu be ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BESLENEN
-
-
[sıfat]
Sönümsüz
-
[sıfat]
Sönümsüz
- BESLEYİŞ
-
-
[isim]
Besleme işi veya biçimi
-
[isim]
Besleme işi veya biçimi
- BERİKİSİ
- ...
- BERKİTME
-
-
[isim]
Sağlamlaştırma, tahkim, takviye
-
[isim]
Sağlamlaştırma, tahkim, takviye
- HABERDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- "Olup bitenden haberdardır."
- "Kararımızdan Nedret'in arkadaşlarını da haberdar etmeliyiz." (Mahmut Yesari)
- "İbrahim Hocamın da işten haberdar olduğunu iddia edenler oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- MUHABBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgi
- "Mutfakta onlara yemek, kahvaltı hazırlanırken yukarıda her akşamdan fazla bir muhabbet havası esiyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder." (Halide Edip Adıvar)
-
Dostça konuşma, yârenlik
- "Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sevgi
- BEZDİRME
-
-
[isim]
Bezdirmek işi
- "Naim'in bir an önce edebiyata dönmesi için onu, kazıklar atarak bezdirmeye çalışırlar." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Bezdirmek işi
- BEHRESİZ
-
-
[sıfat]
Payı, nasibi, hissesi olmayan, bibehre
- "İnsaftan behresiz."
-
[sıfat]
Payı, nasibi, hissesi olmayan, bibehre
- BELGESEL
-
-
[sıfat]
Belge niteliği taşıyan, dokümanter
- "Televizyon spikeri bu belgesel yayın boyunca hayli vaaz verdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Belge niteliği taşıyan film veya televizyon programı
-
[sıfat]
Belge niteliği taşıyan, dokümanter
- HAYBEDEN
-
-
[zarf]
Zahmet çekmeden, bedavadan
-
[zarf]
Zahmet çekmeden, bedavadan
- KALEMBEK
-
-
[isim]
Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı
-
Bir cins mısır
-
[isim]
Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı
- ASELBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir tür reçine
-
[isim]
Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir tür reçine
- BEDENSİZ
- ...
- KALUBELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
-
Çok eski zaman
-
[isim]
İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
- MAHSUBEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Hesaba geçirilerek, alacağa sayılarak, hesabına sayılmak üzere
- "Bazen sıkışınca da ileride getireceği reklamlara mahsuben avans olarak şarap istiyordu." (Çetin Altan)
-
[zarf]
Hesaba geçirilerek, alacağa sayılarak, hesabına sayılmak üzere
- EBELEMEK
-
-
[-i]
Oyunda ebe yapmak
-
[-i]
Oyunda ebe yapmak
- BENGİLİK
-
-
[isim]
Zamanla ilgisi, başlangıcı ve sonu olmayan varlık
-
Ölmezlik, ebedîlik
-
Sonsuz ve ölçülmez zaman
-
[isim]
Zamanla ilgisi, başlangıcı ve sonu olmayan varlık
- BENZETME
-
-
[isim]
Benzetmek işi
-
Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, benzeti, teşbih
- "Bütün tumturaklı sözleri, bütün az rastlanır benzetmeleri tekrarladı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Benzetmek işi
- BERCESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Güzel, latif
-
Seçilmiş, seçme
-
[isim]
Sanat değeri yüksek olan dize
-
[sıfat]
Güzel, latif
- BENEKSİZ
- ...