Başında tak olan 122 kelime var. Tak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tak olan kelimeler listesine ya da sonu tak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
TAKSİTLENDİRMEK
TAKSİTLENDİRME
TAKDİRİİLAHİ, TAKUNYACILIK
TAKATSİZLİK, TAKDİMCİLİK, TAKILGANLIK, TAKIMYILDIZ, TAKIRDATMAK, TAKIŞTIRMAK, TAKİPSİZLİK, TAKLİTÇİLİK, TAKMAMAZLIK
TAKDİRNAME, TAKEOMETRE, TAKINAKSIZ, TAKINTISIZ, TAKIRDAMAK, TAKIRDATMA, TAKIŞTIRMA, TAKİPÇİLİK, TAKOZLAMAK, TAKSİCİLİK, TAKSİMETRE, TAKUNYASIZ
TAKACILIK, TAKDİRKAR, TAKINAKLI, TAKINTILI, TAKIRDAMA, TAKİKARDİ, TAKİMETRE, TAKMAZLIK, TAKOMETRE, TAKOZLAMA, TAKSONOMİ, TAKTIRMAK, TAKUNYACI, TAKUNYALI
TAKADDÜM, TAKALLÜS, TAKARRÜP, TAKARRÜR, TAKATSİZ, TAKATUKA, TAKAYYÜT, TAKDİMCİ, TAKILGAN, TAKILMAK, TAKIMADA, TAKINMAK, TAKIŞMAK, TAKİGRAF, TAKİPSİZ, TAKKADAK, TAKKESİZ, TAKLİTÇİ, TAKOGRAF, TAKRİBEN, TAKSİMAT, TAKSİRAT, TAKSİRLİ, TAKTIRMA, TAKTİKÇİ
TAKANAK, TAKATLİ, TAKILIŞ, TAKILMA, TAKINAK, TAKINMA, TAKINTI, TAKIRTI, TAKIŞMA, TAKİBAT, TAKİBEN, TAKİPÇİ, TAKKELİ, TAKLACI, TAKLİDİ, TAKRİBİ, TAKSALI, TAKSİCİ, TAKUNYA, TAKVİYE
TAKACI, TAKAZA, TAKBİH, TAKDİM, TAKDİR, TAKDİS, TAKILI, TAKİYE, TAKLİP, TAKLİT, TAKMAK, TAKRİP, TAKRİR, TAKRİZ, TAKSİM, TAKSİR, TAKSİT, TAKTİK, TAKTİR, TAKVİM, TAKYİT
TAKAS, TAKAT, TAKIM, TAKİM, TAKİP, TAKKE, TAKLA, TAKMA, TAKOZ, TAKSA, TAKSİ, TAKTİ, TAKVA
TAKA, TAKI, TAKT
TAK
A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAT, TAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAKSİTLENDİRMEK
-
-
[-i]
Taksitlere bağlamak
-
[-i]
Taksitlere bağlamak
- TAKSİTLENDİRME
-
-
[isim]
Taksitlere bağlama
- "Kanun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hâllerde taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Taksitlere bağlama
- TAKUNYACILIK
-
-
[isim]
Takunyacının işi veya mesleği, nalıncılık
-
[isim]
Takunyacının işi veya mesleği, nalıncılık
- TAKDİRİİLAHİ
- ...
- TAKDİMCİLİK
-
-
[isim]
Tanıtmacılık
-
Sunuculuk
-
[isim]
Tanıtmacılık
- TAKATSİZLİK
-
-
[isim]
Takatsiz olma durumu
- "Takatsizlik ve üzüntünün sebep olduğu bir buhrandı bu." (Refik Halit Karay)
- "Yere uzanmak isteyecek kadar vücudunda takatsizlik duyuyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Takatsiz olma durumu
- TAKILGANLIK
-
-
[isim]
Takılgan olma durumu, muziplik
-
[isim]
Takılgan olma durumu, muziplik
- TAKIRDATMAK
-
-
[-i]
Takırdamasına yol açmak, takırdamasına sebep olmak
-
[-i]
Takırdamasına yol açmak, takırdamasına sebep olmak
- TAKİPSİZLİK
-
-
[isim]
Takipsiz olma durumu
-
[isim]
Takipsiz olma durumu
- TAKIŞTIRMAK
-
-
[nsz]
Küpe, bilezik, yüzük vb. süs eşyasını çokça takmak
-
[nsz]
Küpe, bilezik, yüzük vb. süs eşyasını çokça takmak
- TAKMAMAZLIK
-
-
[isim]
Bakınız takmazlık
-
[isim]
Bakınız takmazlık
- TAKLİTÇİLİK
-
-
[isim]
Taklitçi olma durumu
- "Son yıllarda bütün geçiş devresinin taklitçiliği, çirkinliği arasında yeni bir Türk kızı örneği yetiştiğini görüyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Taklitçi olma durumu
- TAKIMYILDIZ
-
-
[isim]
Gök küresinin ayrıldığı seksen sekiz parselden her biri
-
[isim]
Gök küresinin ayrıldığı seksen sekiz parselden her biri
- TAKINTISIZ
-
-
[sıfat]
Takıntısı olmayan
-
[sıfat]
Takıntısı olmayan
- TAKEOMETRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Düzenlenmiş arazinin yüz ölçümünü bulup planını yapmaya yarayan alet
-
[isim]
Düzenlenmiş arazinin yüz ölçümünü bulup planını yapmaya yarayan alet
- TAKSİMETRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Taksilerde kullanılan, ödenecek ücreti gösteren sayaç
-
[isim]
Taksilerde kullanılan, ödenecek ücreti gösteren sayaç
- TAKIŞTIRMA
-
-
[isim]
Takıştırmak işi
-
[isim]
Takıştırmak işi
- TAKIRDAMAK
-
-
[nsz]
"Takırtı" sesi çıkarmak
- "Yıldız'ın beyaz dişleri belli belirsiz takırdıyordu." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
"Takırtı" sesi çıkarmak
- TAKOZLAMAK
-
-
[-i]
Takoz koymak
-
[-i]
Takoz koymak
- TAKUNYASIZ
-
-
[sıfat]
Takunyası olmayan, nalınsız
- "Daha dün Sülüklü'nün çamurları içinde takunyasız dolaşan herifi, geçen gün özel bir otomobilde gördüm." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Takunyası olmayan, nalınsız