Başında tak olan 8 harfli 28 kelime var. Tak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tak olan kelimeler listesine ya da sonu tak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAT, TAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAKRİBEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak
- "Bendeniz istasyondan burasını ölçmedim ya! Takriben söyledim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak
- TAKIKLIK
- ...
- TAKİPSİZ
-
-
[sıfat]
Üzerinde durulmayan, takip edilmeyen
-
[zarf]
Takip edilmeksizin, takip edilmeyerek
- "Hiçbir iş takipsiz yürümüyor."
-
[sıfat]
Üzerinde durulmayan, takip edilmeyen
- TAKILGAN
-
-
[sıfat]
İnsanı, şaka yollu üzecek veya uğraştıracak davranışlarda bulunmayı huy edinmiş olan, muzip
-
[sıfat]
İnsanı, şaka yollu üzecek veya uğraştıracak davranışlarda bulunmayı huy edinmiş olan, muzip
- TAKALLÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kasılma
- "Beynim uğulduyor, gözlerimin havası kıvılcımlanıyor, parmaklarım takallüs ediyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Kasılma
- TAKSİRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kusurlar, suçlar
- "İnsan gene kendi taksiratı yüzünden normal ömrünü yaşayamaz oldu." (Burhan Felek)
-
[isim]
Kusurlar, suçlar
- TAKLİTÇİ
-
-
[isim]
Bir şeyin benzerini yapan kimse
-
Birinin yaptıklarını, davranışlarını aynen yapmaya çalışan kimse
-
Birinin veya bir şeyin davranışlarını, konuşmalarını tekrarlayarak eğlendiren kimse, mukallit
-
[isim]
Bir şeyin benzerini yapan kimse
- TAKILMAK
-
-
[nsz]
Takma işi yapılmak
- "Kendisine bu ad takılmış, takıldığı gibi de kalmıştır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Denge bozulacak bir biçimde bir yere dokunup aksaklık ortaya çıkmak
- "Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Bekçi çekildi gitti. Fakat çocuğun gözleri pencereye takılıp kalmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[-e]
Bir yerde bir süre kalmak
- "İğne bir müddetten beri plağın bozuk yerine takılmış, ha babam ha, bir melodiyi tekrar edip duruyordu." (Haldun Taner)
-
[-e]
Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak
- "Son günlerde bir de usta sözüne takılır oldum." (Nezihe Meriç)
-
Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak
- "İstasyon memuru onun şehre seyrek indiğini bildiğinden her seferinde takılır." (Haldun Taner)
-
Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek
-
[nsz]
Takma işi yapılmak
- TAKSİTLİ
- ...
- TAKAYYÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma
-
Üstüne düşme, özen gösterme
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma
- TAKSİRLİ
-
-
[sıfat]
Kusurlu
-
[sıfat]
Kusurlu
- TAKOGRAF
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Takometre
-
[isim]
Takometre
- TAKINMAK
-
-
[nsz]
Kendine takmak
-
[-i]
Bir nitelik veya durum almak
- "Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği de yoktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Kendine takmak
- TAKİGRAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hızölçer
-
[isim]
Hızölçer
- TAKIMADA
-
-
[isim]
Birbirine yakın büyüklü küçüklü birkaç adanın tümü
-
[isim]
Birbirine yakın büyüklü küçüklü birkaç adanın tümü
- TAKSİMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bölüntüler
-
[isim]
Bölüntüler
- TAKARRÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakınlaşma, yaklaşma, yanaşma
-
[isim]
Yakınlaşma, yaklaşma, yanaşma
- TAKATUKA
-
-
[isim]
Gürültü patırtı
-
Basımevlerinde dizilmiş harfleri iyice yerleştirmek için üzerlerine vurmaya yarar takoz
-
Odanın ortasına yerleştirilen, uzun tütün çubuklarının külünün döküldüğü çanak
-
[isim]
Gürültü patırtı
- TAKDİRDE
- ...
- TAKARRÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerde karar kılma, yerleşme
-
Karar verilme
-
[isim]
Bir yerde karar kılma, yerleşme