İçinde h olan 6 harfli 548 kelime var. İçerisinde H harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında h harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu h harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HARARE
- ...
- HAZARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Barışla ilgili
-
[sıfat]
Barışla ilgili
- HORMON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İç salgı bezlerinden kana geçen ve organların işlemesini düzenleyen adrenalin, insülin, tiroksin vb. uyarıcı maddelerin genel adı
-
Bu maddelerin işlevini yerine getirecek özellikte yapay madde
-
[isim]
İç salgı bezlerinden kana geçen ve organların işlemesini düzenleyen adrenalin, insülin, tiroksin vb. uyarıcı maddelerin genel adı
- RIHTIM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- "Gençlik neşesi, bahar güneşi aydınlığı ve şarkı sesleri içinde küçük rıhtımlara yanaşıyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- SULHEN
- ...
- TEHZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alaya alma
-
Ciddi bir esere alay tarzında nazire yazma, şakalı bir anlatıma çevirme
-
[isim]
Alaya alma
- HELALİ
- ...
- HIMHIM
-
-
[sıfat]
Sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse)
- "Onu hımhım sanırsınız ama sonradan inatçı bir nezlenin tutsağı olduğunu anlarsınız." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Sesleri genizden çıkararak
- "Beni biraz hımhım konuşan fakat gözleri fıldır fıldır bir komiserin önüne götürdüler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse)
- MUHRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yakıcı
-
Yanık, dokunaklı (ses)
-
[sıfat]
Yakıcı
- MUHTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Köy ve mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya mahallede oturanların seçtikleri kimse
- "Bir sabah kalktım, sofaya muhtar önde bütün köylü yığılmış." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Her işe burnunu sokan
-
[sıfat]
Özerk
-
[isim]
Köy ve mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya mahallede oturanların seçtikleri kimse
- AHİREN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Son zamanlarda, son günlerde, son olarak, yakınlarda
-
[zarf]
Son zamanlarda, son günlerde, son olarak, yakınlarda
- MAHMUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
- "Konağın içinde kılıç ve mahmuz şakırtıları duyuldu." (Aka Gündüz)
-
Tavukgillerin ve bazı kuşların ayakları ardında bulunan, boynuz yapısındaki sivri uzantı
-
Köprü ayaklarında, basıncı azaltmak için suyun geldiği ve gittiği yanlardaki çıkıntı
-
Eski tür savaş gemilerinde su kesimi altında, ileriye doğru uzanan, karşısındaki gemiyi batırabilen uzantı
-
[isim]
Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
- TAHLİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ant içirme, yemin ettirme
-
[isim]
Ant içirme, yemin ettirme
- TELMİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme, açıkça söylememe
- "İleride dahi ağzını açıp da ufacık bir telmihte bulunmasın." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Dün geceki ağır sözlerini telmih ettiğimi anladı, kızardı." (Refik Halit Karay)
-
Bir dizede veya beyitte bilinen bir olay, bir atasözü, fıkra vb.ni hatırlatma sanatı, anıştırma
-
[isim]
Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme, açıkça söylememe
- DEHDEH
-
-
[isim]
Çocuk dilinde at
-
[isim]
Çocuk dilinde at
- HAMİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Gebe
- "Şu arkamdaki hamile kadına bir yer arıyorum." (Burhan Felek)
-
Gebe
- HEMDEM
- ...
- SAHABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş Müslümanlar, ashap
-
Sahipler, sahip çıkanlar
-
[isim]
Hz. Muhammed'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş Müslümanlar, ashap
- HEYULA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korkunç hayal
-
[isim]
Korkunç hayal
- PİNHAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Gizli, saklı, gizlenmiş
-
[sıfat]
Gizli, saklı, gizlenmiş