İçinde en olan 6 harfli 324 kelime var. İçerisinde EN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında en olan kelimeler listesine ya da Sonu en ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EN, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ACENTE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş
    • "İtalya'da büyük bir şirketin acentesiyim ben." (Reşat Enis)
  2. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse
  3. Banka şubesi
  4. Vapur ortaklığı
  5. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse

ENLİCE

  1. Eni biraz geniş
    • "Enlice bir kumaş parçası."

NAKLEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Nakil yoluyla, aktarılarak

YENGEÇ

  1. [isim] Eklem bacaklılardan, kabuklu, birinci ayak çifti iki kıskaç olarak gelişmiş, eti için avlanan, suda yaşayan bir böcek

BİZDEN

  1. bizim tarafımızda olan (kimse)
    • "Biz, Türkler, bütün tarihî hayatımızca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz!" (Atatürk)
    • "Şehir uşağıyız. Bize de mi lolo? Bu işin içinde bir karı dalaveresi olduğunu anladım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

İLKTEN

  1. [zarf] İlk önce

LEVENT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Osmanlı donanmasında ve kıyılarında görev yapan asker sınıfı
    • "Kıyıdaki barakadan bizim leventler birer birer çıkıp denize dalarlardı." (Cahit Uçuk)
  2. [sıfat] Uzun
    • "Kuvvetle büyüyen levent kavaklardan başlar; sırasıyla meşe, ayva, köknar ve çamlarla biterdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Boylu boslu, yakışıklı (kimse)

YELKEN

  1. [isim] Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü
    • "Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Kayıkçı yelkeni açmak için ilkin direği yerine oturtmalıdır." (Salâh Birsel)
    • "Ben böyle çıkışınca ister istemez yelkenleri suya indiriyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yelkenli
    • "Yelken yarışları."

ELENME

  1. [isim] Elenmek işi
  2. Yenilen oyuncu veya takımın yarışmalardan çıkması

ERGENE

  1. [isim] Maden yeri

KASTEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Kasıtla, bile bile ve isteyerek
    • "Fakülteye giderken kasten kaçırırdım otobüsü." (Çetin Altan)

KENDİR

  1. [isim] Kenevir
  2. [sıfat] Kenevirden yapılmış

DÜNDEN

  1. [zarf] Bugünden bir önceki günden
    • "Dünden kalma yemek."

ENBERİ

  1. [isim] Çift yıldızlarda, yoldaşın başyıldıza göre çizdiği bağıl yörüngenin, başyıldıza en yakın noktası

SLOVEN
...
TENFİZ
...
ADENİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ak kan yangısı

MENİSK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yüzü içbükey, öbür yüzü dışbükey olan mercek
  2. Bazı eklemlerde kemik arasında bulunan kıkırdak bölüm

FENNEN
...
ENGEBE

  1. [isim] Deprem, rüzgâr, sel vb. iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan, yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, engebelik, arıza, avarız

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü