İçinde sık olan 77 kelime var. İçerisinde SIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sık olan kelimeler listesine ya da Sonu sık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BASIKLAŞTIRMAK, SIKLAŞTIRILMAK
BASIKLAŞTIRMA, SIKILAŞTIRMAK, SIKINTISIZLIK, SIKIŞTIRILMAK, SIKLAŞTIRILMA
SIKILAŞTIRMA, SIKIŞTIRILMA, SIKLAŞTIRMAK
BASIKLAŞMAK, SIKILGANLIK, SIKILMAZLIK, SIKIŞTIRICI, SIKIŞTIRMAK, SIKIYÖNETİM, SIKLAŞTIRMA, SIRILSIKLAM
BASIKLAŞMA, SIKILANMAK, SIKINTISIZ, SIKIŞIKLIK, SIKIŞTIRIŞ, SIKIŞTIRMA
SIKICILIK, SIKILAMAK, SIKILANMA, SIKINTILI, SIKKINLIK, SIKLAŞMAK, SIRSIKLAM
BASIKLIK, KISIKLIK, KURUSIKI, SIKBOĞAZ, SIKILAMA, SIKILGAN, SIKILMAK, SIKILMAZ, SIKINMAK, SIKIŞMAK, SIKLAŞMA, SIKMALIK, SIKTIRMA, TANSIKSI
KISIKÇA, SIKACAK, SIKILIK, SIKILIŞ, SIKILMA, SIKINMA, SIKINTI, SIKIŞIK, SIKIŞMA, SIKIYSA, SIMSIKI
MARSIK, SARSIK, SIKICA, SIKICI, SIKKIN, SIKLET, SIKLIK, SIKMAÇ, SIKMAK, TANSIK
BASIK, FASIK, KASIK, KISIK, SIKÇA, SIKIM, SIKIT, SIKMA
ASIK, SIKI
SIK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIKLAŞTIRILMAK
-
-
[nsz]
Sıklaştırma işi yapılmak
-
[nsz]
Sıklaştırma işi yapılmak
- BASIKLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Basık durumuna getirmek
- "Hoca, öfkenin belki de nefretin basıklaştırdığı, ıslığa benzettiği bir sesle tekrarladı." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Basık durumuna getirmek
- SIKILAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Sıkı duruma getirmek
-
[-i]
Sıkı duruma getirmek
- BASIKLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Basıklaştırmak işi
-
[isim]
Basıklaştırmak işi
- SIKLAŞTIRILMA
-
-
[isim]
Sıklaştırılmak işi
-
[isim]
Sıklaştırılmak işi
- SIKIŞTIRILMAK
-
-
[nsz]
Sıkıştırma işi yapılmak
- "Anadolu kamyon yolcusu, kamyona yeni adam almak için sıkıştırıldıkça darılmıyor, kızmıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Sıkıştırma işi yapılmak
- SIKINTISIZLIK
-
-
[isim]
Sıkıntısız olma durumu
-
[isim]
Sıkıntısız olma durumu
- SIKIŞTIRILMA
-
-
[isim]
Sıkıştırılmak işi
-
[isim]
Sıkıştırılmak işi
- SIKLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Sık duruma getirmek veya sıkça yapmak, sayısını artırmak
- "Böyle gecelerde karanlık, gölgeli yerlerden geçerlerken adımlarını sıklaştırırlardı." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Sık duruma getirmek veya sıkça yapmak, sayısını artırmak
- SIKILAŞTIRMA
-
-
[isim]
Sıkılaştırmak işi
-
[isim]
Sıkılaştırmak işi
- SIKILGANLIK
-
-
[isim]
Sıkılgan olma durumu
- "Hâlinde, tereddüde, sıkılganlığa, korkaklığa benzer hafif bir şaşkınlık var." (Peyami Safa)
-
[isim]
Sıkılgan olma durumu
- SIRILSIKLAM
-
-
[sıfat]
Büsbütün ıslak, çok ıslak, sırsıklam
- "Sessiz yaşlarla sırılsıklam olan yanaklarından öptüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Büsbütün ıslak, çok ıslak, sırsıklam
- SIKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
- "Çamaşırları bavula sıkıştırmak."
-
Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak
-
Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek
- "İstanbul tren yahut vapurunda hele bir kimseyi biraz sıkıştırın, hemen çarpılır, çay semaveri gibi oturduğu yerde fıkır fıkır kaynamaya başlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak
- "Parmağını pencereye sıkıştırmak."
-
Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak
- "Eline dolu bir kadeh sıkıştırdılar." (Refik Halit Karay)
-
Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak
- "Anlattığına göre Niğde yakınlarındaki köylerden birinde imiş, sıkıştırmışlar. Jandarmalarla vuruşmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Zorlamak
- "Kocakarı odadan çıktıkça ben Nuri'yi sıkıştırıyorum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Sarkıntılık etmek
-
[-i]
Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
- BASIKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Basık bir duruma gelmek
-
[nsz]
Basık bir duruma gelmek
- SIKLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Sıklaştırmak işi
-
[isim]
Sıklaştırmak işi
- SIKILMAZLIK
-
-
[isim]
Sıkılmaz olma durumu
-
[isim]
Sıkılmaz olma durumu
- SIKIYÖNETİM
-
-
[isim]
Olağanüstü zamanlarda ve durumlarda ülkede güvenliğin sağlanması için ordunun yardımıyla gerçekleştirilen yönetim, örfi idare
-
[isim]
Olağanüstü zamanlarda ve durumlarda ülkede güvenliğin sağlanması için ordunun yardımıyla gerçekleştirilen yönetim, örfi idare
- SIKIŞTIRICI
-
-
[isim]
Sıkıştırma işini yapan alet
-
[isim]
Sıkıştırma işini yapan alet
- SIKIŞTIRMA
-
-
[isim]
Sıkıştırmak işi
-
[isim]
Sıkıştırmak işi
- BASIKLAŞMA
-
-
[isim]
Basıklaşmak işi
-
[isim]
Basıklaşmak işi