İçinde sık olan 8 harfli 16 kelime var. İçerisinde SIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sık olan kelimeler listesine ya da Sonu sık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

I K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SIK

2 Harfli Kelimeler

IS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KISIKLIK

  1. [isim] Kısık olma durumu

SIKTIRMA

  1. [isim] Tahkimat birimlerinin oynamasını veya kaymasını önlemek amacıyla birim ile arazi arasında kalan boşluklara sıkıştırılan bir tür takoz

FASIKLIK
...
SIKMALIK

  1. [sıfat] Sıkılmaya elverişli
    • "Sıkmalık portakal."

SIKBOĞAZ

  1. [isim] Bir şey yaptırmak için "birini zorlamak, baskı yapmak" anlamlarına gelen sıkboğaz etmek deyiminde geçer
    • "Sen bizi sıkboğaz ediyorsun diyorum yani bu işi yarına bıraksak ha..." (Muammer İzgü)

SIKILAMA

  1. [isim] Sıkılamak işi

TANSIKSI

  1. [sıfat] Tansığa yakın, tansığa benzer
    • "Yola çıkan barbar, o tansıksı kentle karşılaştığında geçmiş değerleri alımlayacaktır." (Selim İleri)

SIKLIKLA
...
BASIKLIK

  1. [isim] Basık olma durumu
  2. Bir elipsin büyük ve küçük eksenleri arasındaki farkın büyük eksene oranı

KURUSIKI

  1. [isim] Yalnız barut doldurulmuş, çekirdeksiz tüfek veya tabanca mermisi
  2. Bu mermiyi patlatan bir tür tabanca
  3. Korku
  4. Blöf

SIKLAŞMA

  1. [isim] Sıklaşmak işi

SIKILMAZ

  1. [sıfat] Sıkılması olmayan, utanmaz, yüzsüz

SIKIŞMAK

  1. [nsz] Birbirine basınç yapacak kadar yaklaşmak
    • "Üç hademe, ebe, hasta bakıcı merdivenin orta sahanlığında sıkışmışlar, sedyeyi çevirmeye çalışıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Basınçla iki şey arasında kalmak
    • "Parmağı kapıya sıkışmış."
  3. Dar bir yere zorla sığmak veya sığdırılmak
    • "Karşıda apartmanın köşesine sıkışmış baraka kahveden bir adam, bir kürek ateş çıkardı." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Zor bir durumda kalmak
    • "Osmanlı İmparatorluğu sıkışınca üç milyon asker çıkarabiliyordu." (Etem İzzet Benice)
  5. Sıkıntı ve darlık vermek, çarpıntı duymak
    • "Göğsü sıkışmış."
  6. Tuvalet ihtiyacı gelmek

SIKILGAN

  1. [sıfat] Kendinde gereken güven ve cesareti bulamayan, utangaç, çekingen
    • "Eski mahcup, sıkılgan Hüsam Efendi, şimdi çaçaron bir şey olmuştu." (Ömer Seyfettin)

SIKILMAK

  1. [nsz] Sıkma işi yapılmak
    • "Çamaşırlar sıkıldı."
  2. Can sıkıntısı duymak
    • "Bu merasimden fazla sıkıldığını belli eden bir sabırsızlıkla kapıdan yana bakmaya başladı." (Haldun Taner)
  3. Utanıp çekinmek
    • "O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Sıkıntıya düşmek

SIKINMAK

  1. [nsz] Kendini sıkmak, zorlamak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü