İçinde ta olan 6 harfli 333 kelime var. İçerisinde TA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ta olan kelimeler listesine ya da Sonu ta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ATALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tembellik
- "Sabah ataletiyle gezinerek kirli karyolasından sıyrıldı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
İşsizlik, işsiz kalma, işlemezlik
-
Süredurum
-
[isim]
Tembellik
- KANTAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi
-
[isim]
Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi
- TAKSİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kısaltma, kısma
-
Kusurda bulunma
-
Dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan kusurlu olma durumu
- "Elbette bir taksirimiz varmış ki çekiyoruz. Bugünleri de görmek mukaddermiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kısaltma, kısma
- KOMİTA
-
-
[isim]
Siyasi bir amaca ulaşmak için silah kullanan gizli topluluk
- "Makedonya Komitasının bu korkunç müfettişi adam kesmekten hazzetmezdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Siyasi bir amaca ulaşmak için silah kullanan gizli topluluk
- MAYTAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yandığında renkli ve parlak ışıklar saçan, şenlik gecelerinde yakılan havai fişek
- "Bu evde hepsi beni maytaba alıyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yandığında renkli ve parlak ışıklar saçan, şenlik gecelerinde yakılan havai fişek
- TALKIN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Telkin
-
Ölü gömüldükten sonra mezar başında imamın söylediği dinî sözler, telkin
-
[isim]
Telkin
- ALATAV
-
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
- TAHLİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çözümleme
- "Duyduklarımı tahlil etmek lazımsa sevinç, keder gibi hisler değildi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kalabalığı kısa ve kuş bakışı bir tahlilden geçirelim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Çözümleme
- UTARİT
- ...
- BOSTAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sebze bahçesi
- "Babası küçük bostanda yere eğilmiş, salatalıkları koparıyor." (Peyami Safa)
-
Kavun, karpuz tarlası
-
Kavun ve karpuza verilen ortak ad
-
[isim]
Sebze bahçesi
- SİESTA
- ...
- TAHMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yükleme
-
[isim]
Yükleme
- TANZİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıraya koyma, sıralama
-
Düzeltme, düzenleme, düzen verme, yoluna koyma
- "Beş on dakikada tanzim olunan ateş yağmurundan daha ulvi bir manzara..." (Aka Gündüz)
- "Memlekete su getirmek, elektrik yapmak için müthiş projeler tanzim ediyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sıraya koyma, sıralama
- TAZICI
-
-
[isim]
Tazı yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Tazı yetiştiren veya satan kimse
- MATARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba veya deriden yapılmış, metal su kabı
- "Çatlağın ilerisindeki kaynaktan da mataralara su doldurulmuş." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba veya deriden yapılmış, metal su kabı
- TAHDİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma
-
[isim]
Sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma
- TAHMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
-
Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak gelecek bir şeyi, olayı kestirme
- "Herhangi bir milletten bir elçilik memuru görsem derhâl mesleğini tahmin ederim." (Halide Edip Adıvar)
- "Ancak yirmi beş yaşlarında tahmin olunabilirdi." (Ömer Seyfettin)
-
Önceden kestirilen, düşünülen şey
- "Tahminlerinde yanılmaz."
-
[isim]
Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
- TANIMA
-
-
[isim]
Tanımak işi
- "Hocayı tam olarak tanıması, bilmesi gerektiğini sanıyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Tanımak işi
- ORTACA
- ...
- TANELİ
-
-
[sıfat]
Tanelerden oluşmuş
-
Çeşitli boylarda tanesi olan
- "İri taneli büyük ve siyah binlik dergâh tespihini çekmeye başladığı zaman..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Tanelerden oluşmuş