İçinde em olan 7 harfli 328 kelime var. İçerisinde EM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında em olan kelimeler listesine ya da Sonu em ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İSLEMEK
-
-
[-i]
İse tutup karartmak
-
[-i]
İse tutup karartmak
- HEMCİNS
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Aynı cinsten olan
-
[sıfat]
Aynı cinsten olan
- REMİLCİ
-
-
[isim]
Kumla fala bakan kimse
-
[isim]
Kumla fala bakan kimse
- TEMENNA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öne doğru eğildikten sonra doğrulurken eli başa götürerek verilen selam
- "Bir temenna ile salonda hazır bulunanları selamladı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Karşımızda, yerle beraber temenna ediyor, akşam şerifleriniz hayır olsun, diye iki büklüm oluyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Öne doğru eğildikten sonra doğrulurken eli başa götürerek verilen selam
- ÇİĞNEME
-
-
[isim]
Çiğnemek işi
-
[isim]
Çiğnemek işi
- EKSTREM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Aşırı
-
Uç
-
Sıra dışı
-
[sıfat]
Aşırı
- YASEMİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zeytingillerden, beyaz, kırmızı veya sarı renkli güzel kokulu çiçekleri olan, 1-2 m boyunda, süs bitkisi olarak yetiştirilen tırmanıcı bir ağaççık, Mısır yasemini (Jasminum)
- "Yasemin yücede biter, kokusu âleme yeter." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Bu ağaççıktan yapılmış olan
- "Sigarasını sık sık değiştirdiği yasemin ağızlıklara yerleştirirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Zeytingillerden, beyaz, kırmızı veya sarı renkli güzel kokulu çiçekleri olan, 1-2 m boyunda, süs bitkisi olarak yetiştirilen tırmanıcı bir ağaççık, Mısır yasemini (Jasminum)
- ÇİYLEME
-
-
[isim]
Çiylemek işi
-
[isim]
Çiylemek işi
- DÖŞEMEK
-
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
-
Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek
- "Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik."
-
Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek
- "On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Boru, kablo vb. yerleştirmek
- "Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
- CEMBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çeşit eğri kama, hançer
- "Karşı taraf üstüne üşüşüp cembiye ile Türk çocuğunu parçaladılar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Ağzı eğri bir tür Arap bıçağı
-
[isim]
Bir çeşit eğri kama, hançer
- İSTEMLİ
-
-
[sıfat]
Yapılıp yapılmaması insanın kendi isteğine bağlı olan
-
Bir istek üzerine veya isteyerek yapılan
-
[sıfat]
Yapılıp yapılmaması insanın kendi isteğine bağlı olan
- KEMAKAN
- ...
- MEMALİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Memleketler
-
[isim]
Memleketler
- YEĞLEME
-
-
[isim]
Yeğlemek işi, tercih
-
[isim]
Yeğlemek işi, tercih
- DEMARKE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Sıyrılmak, boşta kalmak" anlamında kullanılan demarke olmak birleşik fiilinde kullanılan bir söz
-
[sıfat]
"Sıyrılmak, boşta kalmak" anlamında kullanılan demarke olmak birleşik fiilinde kullanılan bir söz
- EPİDEMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Salgın hastalık
-
[isim]
Salgın hastalık
- MEMLEHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tuzla
-
[isim]
Tuzla
- BESLEME
-
-
[isim]
Beslemek işi
-
Evlatlık olarak alınarak ev işlerinde çalıştırılan kız, besleme kız, beslemelik, beslek
- "Evin içinde yaşlı bir kalfa ve bir besleme ile kalmıştı." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları dolayısıyla körü körüne destekleyen
- "Besleme gazete."
-
Akım voltajı
-
[isim]
Beslemek işi
- EYLEMSİ
-
-
[isim]
Fiilimsi
-
[isim]
Fiilimsi
- DÖLLEME
-
-
[isim]
Döllemek işi, ilkah
-
[isim]
Döllemek işi, ilkah