Sonunda ta olan 167 kelime var. TA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da başında ta olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BİLAVASITA, VARDAKOSTA
BİLVASITA, BURACIKTA, DELİBALTA, MANTİNOTA, MASKARATA, ORTALIKTA, ŞURACIKTA
AMİRİİTA, ARALIKTA, BAŞNOKTA, ÇİKOLATA, KALAMATA, KUKULETA, LİMONATA, MUGALATA, ORACIKTA, PARAKETA, PEŞTAHTA, PIRLANTA, PLASENTA, SAKULETA, TRİNKETA
AHZÜİTA, BARBATA, BURGATA, CİRANTA, CURNATA, FALÇATA, FIRKATA, FİLİNTA, GIRNATA, HORANTA, ISKARTA, ISPARTA, İŞPORTA, KANASTA, KAPORTA, KAYNATA, KIRANTA, KUCAKTA, LAVANTA, LOKANTA, MARANTA, MAZBATA, MEŞRUTA, NİŞASTA, SAFSATA, SAPARTA, SİGORTA, SULFATA, YUMURTA, CAKARTA, VALETTA
AGANTA, AKSATA, ALESTA, ARASTA, AVANTA, AYAKTA, BALATA, BARATA, BOĞATA, CIVATA, EPOSTA, FAÇETA, FLAVTA, GALETA, HALİTA, HARİTA, ISKOTA, İNKITA, İSKOTA, KANATA, KAVATA, KERATA, KOMİTA, KOMUTA, MANİTA, PASATA, PESETA, PİANTA, PİÇUTA, PİYATA, RABITA, REOSTA, SALATA, SOMATA, SURETA, ŞAMATA, VAKETA, VASITA, ZABITA, BOGOTA
ADETA, BALTA, BASTA, BAŞTA, CARTA, CONTA, CUNTA, ÇANTA, DELTA, DİKTA, FANTA, GAİTA, GIPTA, HAFTA, HARTA, HASTA, HATTA, HAYTA, İHATA, KAÇTA, KAHTA, LASTA, LAVTA, LORTA, MAKTA, MEVTA, MUŞTA, NAFTA, NOKTA, PAFTA, PASTA, POSTA, SALTA, SOFTA, SULTA, SUNTA, SUSTA, TAFTA, TAHTA, TRATA Devamını Görüntüle
BETA, ÇITA, ÇİTA, DATA, FOTA, FUTA, HATA, İFTA, KITA, KOTA, LATA, LOTA, META, MUTA, NOTA, OLTA, ORTA, PATA, POTA, ROTA, ŞİTA, USTA, İKTA
ATA, İTA
TA
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VARDAKOSTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kıyıları koruyan gemi
-
[sıfat]
İri yarı ve gösterişli (kadın)
- "Bir bakanlık arabasından çıkan vardakosta bir hanımefendi resmen gelip Kevser Hanım'ın naçiz helasına şeref vermişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kıyıları koruyan gemi
- BİLAVASITA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Araçsız
-
[sıfat]
Araçsız
- DELİBALTA
-
-
[sıfat]
Acımasız, gaddar, zalim (kimse)
-
[sıfat]
Acımasız, gaddar, zalim (kimse)
- ŞURACIKTA
-
-
[zarf]
Yakın ve belirli bir yerde
- "Hemen, şimdi, şuracıkta, gece yarısı bizi evlendireceksin!" (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Yakın ve belirli bir yerde
- MASKARATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılan burun bölümü
-
[isim]
Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılan burun bölümü
- BİLVASITA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Birinin aracılığıyla, doğrudan doğruya olmayarak, dolaylı olarak
-
[zarf]
Birinin aracılığıyla, doğrudan doğruya olmayarak, dolaylı olarak
- MANTİNOTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kapatma, metres
-
[isim]
Kapatma, metres
- BURACIKTA
-
-
[zarf]
Çok yakın bir yerde
- "Ben şimdi buracıkta tarağımı düşürmüşüm, gördünüz mü?" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[zarf]
Çok yakın bir yerde
- ORTALIKTA
-
-
[zarf]
Göz önünde, meydanda
- "Demek ortalıkta geziyor, bir tarafa çekilmemiş, uyumamış." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Göz önünde, meydanda
- ORACIKTA
-
-
[zarf]
Hemen o yerde, olduğu yerde
- "Yemeğini son günlerde oracıkta, pasaj içindeki Macar lokantasında yiyordu." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Hemen o yerde, olduğu yerde
- PEŞTAHTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
-
Sarrafların üzerinde para saydıkları tahta
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
- LİMONATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Su, şeker ve limon suyundan yapılan şerbet
- "Fahri'nin canı soğuk bir limonata istiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Su, şeker ve limon suyundan yapılan şerbet
- PLASENTA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Etene
-
[isim]
Etene
- TRİNKETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkenli gemilerde pruva direğinin en altta bulunan ana sereni ve bu serene bağlanan yelken
-
[isim]
Yelkenli gemilerde pruva direğinin en altta bulunan ana sereni ve bu serene bağlanan yelken
- ÇİKOLATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kakaonun içerisine şeker, süt, fıstık, fındık vb. katılarak yapılan bir tür tatlı yiyecek
-
[isim]
Kakaonun içerisine şeker, süt, fıstık, fındık vb. katılarak yapılan bir tür tatlı yiyecek
- PIRLANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas
- "Onlara hakiki pırlanta diye geçirilmek istenen yalancı elmaslara bir kuyumcunun baktığı gibi bakmıştı." (Halide Edip Adıvar)
- "Bunların arasında umutsuz yaşamayan pırlanta gibi delikanlılar vardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Üzerinde bu elmas bulunan (yüzük vb.)
- "Sonra kalan pırlanta salkım küpe, annesinin yadigârı da elinden çıktı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas
- KALAMATA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir tür etli ve büyük zeytin
-
[isim]
Bir tür etli ve büyük zeytin
- SAKULETA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Silindir biçiminde bir demirin içine çivi, cıvata vb. maddelerin doldurulması ile yapılan bir tür mermi
-
[isim]
Silindir biçiminde bir demirin içine çivi, cıvata vb. maddelerin doldurulması ile yapılan bir tür mermi
- PARAKETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
-
Üzerinde yüzlerce iğneli köstek bulunan uzun balık oltası
- "Paraketalarımızı yemledik, av gereçlerimize çekidüzen verdik, şakalaştık." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
- AMİRİİTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İta amiri
-
[isim]
İta amiri