Sonunda ta olan 5 harfli 47 kelime var. TA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da başında ta olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DİKTA

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk

PAFTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyük harita, plan veya modeli oluşturan ayrı parçalardan her biri
  2. Yivaçar
  3. Süs için at takımlarına veya başka yerlere takılan metal pul veya çakılan iri başlı çivi
  4. Büyük benek, leke

PASTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı

KAÇTA

  1. [zarf] Ne zaman?
    • "Ne güzel eğlence dedim, dün gene kaçta yattın?" (Memduh Şevket Esendal)

CARTA

  1. [isim] Yellenme

GIPTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İmrenme, imrenti
    • "Gıptayla bakıp zaman zaman gökyüzüne / Rüzgârları hür, kuşları hür zannederiz." (Arif Nihat Asya)
    • "Hayatı bu kadar basit ve formüllü gören samimi insanların bu zihniyetlerine gıpta ettim." (Aka Gündüz)

ADETA
...
SUSTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Köpeğin arka ayakları üzerinde durması

POSTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü
    • "Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim." (Ömer Seyfettin)
    • "Daha dün Kel Mahmut'u yıkayıp yağlayan yavşak bugün kalkmış ona posta koyuyor." (Rıfat Ilgaz)
    • "Araba şehre günde üç posta yapar."
    • "Evet. Dilekçeyi de şimdi verdim postaya." (Tarık Buğra)
  2. Genellikle bu emanetleri götüren taşıt
    • "Ben postayı kestim, artık toplantılara gitmeyeceğim."
  3. Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer
    • "Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubunu geri getirdi / Dünya postaları." (Arif Nihat Asya)
  4. Takım, kol
    • "Sağa sola postalar çıkarıldı. İşçi postaları nöbetleşe çalışırlar."
  5. Kez, defa, sefer
    • "Bu araba bütün eşyayı dört postada taşır."
  6. Yirmi dört saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
  7. Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
  8. Hizmet nöbetinde bulunan er
    • "Posta, şu zarfı komutana götür."
  9. Tatar
  10. Vapur, tren, uçak vb. taşıtlarla yapılan yolculuk
    • "Karadeniz postası. Avrupa postası."

ÇANTA

  1. [isim] Kösele, meşin, kumaş vb. hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek vb. koyup taşımaya yarayan kap
    • "Yanından hiç ayırmadığı çantasında bir kütüphane bulursunuz." (Yusuf Ziya Ortaç)

İHATA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuşatma
  2. Kavrayış, anlayış
    • "Biz, zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz." (Asaf Halet Çelebi)

TURTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Üzeri yufka kaplı, meyveli veya kakaolu bir pasta çeşidi

CONTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Geçirmezliği sağlamak için sıkıştırılmış iki yüzey arasına yerleştirilen, genellikle kauçuk ve kurşundan yapılan ince parça

TAFTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir tür sert, ipekli kumaş
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış
    • "Söylemeyi unuttum, ben sana gri tafta çarşafımı verecektim, daha yirmi gün evvel yaptırdım ve hiç giymedim." (Peyami Safa)

YAFTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Üzerine asıldığı veya yapıştırıldığı şeylerle ilgili bir bilgi veren yazılı kâğıt parçası
    • "Zamanın uzunluğuna rağmen bu firmanın yaftasını hâlâ aklımda tutuyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

LORTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Ayakkabı kalıbının çapı
    • "Baş lorta. Orta lorta. Aşağı lorta."

YEKTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Tek, eşsiz

SOFTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Medrese öğrencisi
    • "Okuyanlardan biri on altı, on yedi yaşlarında genç bir softa." (Memduh Şevket Esendal)
  2. İlmiyeden olanlara aşağılamak amacıyla verilen ad
  3. Bir görüşe, bir inanışa körü körüne bağlanan kimse
    • "İnandığından başka inanılacak şey olmadığına inanan insan softadır." (Orhan Veli Kanık)
  4. Yaşadığı çağın gerisinde kalmış, geri kafalı kimse
    • "Bizim moruk yeni kafalı görünmek ister amma halis muhlis softadır." (Peyami Safa)

HASTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sağlığı bozuk olan, esenliği yerinde olmayan, hastalanmış, rahatsız
    • "Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Aşırı düşkün, tutkun
    • "Maç hastası."
  3. Parasız, züğürt
  4. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan

HARTA

  1. [isim] "Sırasız, saygısız davranışlarda bulunmak" anlamındaki hartası hurtası olmamak deyiminde geçen bir söz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü