Sonunda ta olan 5 harfli 47 kelime var. TA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da başında ta olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FANTA
-
-
[isim]
Mavimsi yeşil renkli bir tür baştankara
-
[isim]
Mavimsi yeşil renkli bir tür baştankara
- TAFTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir tür sert, ipekli kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Söylemeyi unuttum, ben sana gri tafta çarşafımı verecektim, daha yirmi gün evvel yaptırdım ve hiç giymedim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir tür sert, ipekli kumaş
- TAHTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç
- "Çam tahtası. Gürgen tahtası."
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış
- "Bilet toplanan tahta parmaklıktan geçtik." (Ömer Seyfettin)
-
Bu malzemeden oluşmuş yüzey, döşeme
- "Yeni silinmiş tahtalar birkaç saniye içinde berbat oldu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sebze bahçelerinde ayrılan küçük yer
-
Kara tahta
-
[isim]
Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç
- SOFTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Medrese öğrencisi
- "Okuyanlardan biri on altı, on yedi yaşlarında genç bir softa." (Memduh Şevket Esendal)
-
İlmiyeden olanlara aşağılamak amacıyla verilen ad
-
Bir görüşe, bir inanışa körü körüne bağlanan kimse
- "İnandığından başka inanılacak şey olmadığına inanan insan softadır." (Orhan Veli Kanık)
-
Yaşadığı çağın gerisinde kalmış, geri kafalı kimse
- "Bizim moruk yeni kafalı görünmek ister amma halis muhlis softadır." (Peyami Safa)
-
[isim]
Medrese öğrencisi
- SALTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması
-
[isim]
Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması
- İHATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuşatma
-
Kavrayış, anlayış
- "Biz, zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz." (Asaf Halet Çelebi)
-
[isim]
Kuşatma
- VOLTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma
- "Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar." (Salâh Birsel)
-
Zincirin demire veya iki zincirin birbirine dolanması
- "Onu, odamın penceresinden, her sabah kahvaltıdan önce, verandada bir aşağı bir yukarı volta vururken görürdüm." (Necati Cumalı)
-
Geminin rüzgâra karşı gidebilmek için sağa sola zikzak yapması
-
Sürekli aşağı yukarı gidip gelme, yürüme, dolaşma
-
[isim]
Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma
- CONTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geçirmezliği sağlamak için sıkıştırılmış iki yüzey arasına yerleştirilen, genellikle kauçuk ve kurşundan yapılan ince parça
-
[isim]
Geçirmezliği sağlamak için sıkıştırılmış iki yüzey arasına yerleştirilen, genellikle kauçuk ve kurşundan yapılan ince parça
- MAKTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kemikten yapılmış kalem ucunu düzeltmeye yarayan araç
- "Bu tabakta kamış kalem, kalemtıraş, kalemi yarmaya ve ucunu düzeltmeye yarayan kemik makta ... vardır." (Refik Halit Karay)
-
Divan edebiyatında gazelin veya kasidenin son beyti
-
Kesit
-
[isim]
Kemikten yapılmış kalem ucunu düzeltmeye yarayan araç
- HAFTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Birbiri ardınca gelen yedi günlük dönem
- "O, hafta sekiz, gün dokuz bizdedir!"
-
[isim]
Birbiri ardınca gelen yedi günlük dönem
- PASTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı
-
[isim]
İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı
- YAFTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzerine asıldığı veya yapıştırıldığı şeylerle ilgili bir bilgi veren yazılı kâğıt parçası
- "Zamanın uzunluğuna rağmen bu firmanın yaftasını hâlâ aklımda tutuyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Üzerine asıldığı veya yapıştırıldığı şeylerle ilgili bir bilgi veren yazılı kâğıt parçası
- CUNTA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Bir ülkede yönetime el koyan kimselerden oluşan kurul
-
[isim]
Bir ülkede yönetime el koyan kimselerden oluşan kurul
- KAÇTA
-
-
[zarf]
Ne zaman?
- "Ne güzel eğlence dedim, dün gene kaçta yattın?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Ne zaman?
- MEVTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölü, ölmüş kimse
- "Kimi mevtasına kefen biçmiyor / Kimi helal rızkı yiyip içmiyor." (Seyrani)
-
[isim]
Ölü, ölmüş kimse
- BAŞTA
-
-
[zarf]
İlk olarak
- "Arabacı mola verdiği zaman başta o büyük kızla büyük oğlan olmak üzere çocuklar aşağı atladı." (Osman Cemal Kaygılı)
- "İpekçilikte Bursa başta gelir."
-
Özellikle
-
[zarf]
İlk olarak
- LORTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ayakkabı kalıbının çapı
- "Baş lorta. Orta lorta. Aşağı lorta."
-
[isim]
Ayakkabı kalıbının çapı
- DİKTA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk
-
[isim]
Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk
- KAHTA
- ...
- NAFTA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Petrolden 100-250 °C arasında damıtılan ürün
-
[isim]
Petrolden 100-250 °C arasında damıtılan ürün