Sonunda ta olan 4 harfli 24 kelime var. TA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da başında ta olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- POTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçinde maden eritilen kap
-
[isim]
İçinde maden eritilen kap
- LOTA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)
-
[isim]
Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)
- ÇITA
-
-
[isim]
Düzgün biçilmiş uzun ve ensiz tahta
-
[isim]
Düzgün biçilmiş uzun ve ensiz tahta
- USTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse
- "Sırtında koyu lacivert, usta elinden çıkmış bir kostüm." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Zanaat öğreticisi
-
Zanaatçılar için unvan
- "Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir
- "Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi." (Tarık Buğra)
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi
-
Akıl veren veya öğreten kimse
- "Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan?" (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse
- ÇİTA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan
-
[isim]
Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan
- FOTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İçinde şarap yapılan bir çeşit fıçı
-
[isim]
İçinde şarap yapılan bir çeşit fıçı
- MUTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Veri
-
[isim]
Veri
- KOTA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste
-
Bir ülkede ithal edilecek mallar için getirilen sınırlama
-
Kuruluşlarda veya derneklerde bir gruba tanınan kontenjan sayısı
-
Bazı ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı filmlere oranı
-
[isim]
Bir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste
- HATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yanlış
- "O kitap hatalarla dolu. Böyle bir hüküm vermek hatadır."
- "Bu soruya evet cevabını vermekle bir hataya düşmüş sayılmayız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İstemeyerek ve bilmeyerek yapılan yanlış, kusur, yanılma, yanılgı
- "Ağzını topla, dedim ama hatamı anladım." (Burhan Felek)
-
Suç, günah, kusur
-
[isim]
Yanlış
- BETA
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Yunan alfabesinin ikinci harfi
-
[isim]
Yunan alfabesinin ikinci harfi
- FUTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İpekli peştamal
- "Karşı kahvenin çırağı bacağındaki zıpkasını örten futasıyla dört kahve getirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İpekli peştamal
- NOTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret
- "Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir devletin başka bir devlete politik sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı, muhtıra
- "Bu notaya verdiğim kısa bir cevapta, Mudanya Konferansını kabul ettiğimi bildirdim." (Atatürk)
-
[isim]
Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret
- İKTA
- ...
- ROTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir gemi veya uçağın gidiş yönü, izleyeceği yol
- "Turgut, ani bir kararla rotasını değiştirdi." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
- "Bir de baktım ki niyetlendiğim gibi kıyıya paralel gitmemiş, rota kırıp açılmışım." (Refik Erduran)
-
Görüş veya tutuma göre gidilen, izlenen yol
- "Sarhoş serseri, bir eliyle boyuna rotayı ayarlamaya çalışıyordu." (Çetin Altan)
-
[isim]
Bir gemi veya uçağın gidiş yönü, izleyeceği yol
- LATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Dar ve kalınca tahta
-
[isim]
Dar ve kalınca tahta
- KITA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara
- "Avrupa kıtası."
-
Askerlerin bir komutanın emrinde bir araya gelmesinden oluşan birlik
- "Trakya'da, Anadolu'dan gelecek yeni kıtalara intizar edilmektedir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Dörtlük
- "Abdülkadir Efendi'nin yazdığı tarih kıtasını aynen buraya geçirmekte bir fayda yok." (Burhan Felek)
-
Parça, tane
- "İki kıta mektup."
-
[isim]
Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara
- İFTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fetva verme
-
[isim]
Fetva verme
- DATA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Veri
-
Aslında kendileri ekonomik olmayan ancak ekonomi dünyasını dışarıdan kuşatan veya çerçeveleyen, nüfus, teknik bilgi, hukuk düzeni ve yönetim biçimi ögelerinden her biri
-
[isim]
Veri
- ŞİTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kış
-
[isim]
Kış
- META
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mal, ticaret malı
-
Sermaye
- "Batıdan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Mal, ticaret malı