Sonunda ta olan 8 harfli 16 kelime var. TA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da başında ta olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ORACIKTA
-
-
[zarf]
Hemen o yerde, olduğu yerde
- "Yemeğini son günlerde oracıkta, pasaj içindeki Macar lokantasında yiyordu." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Hemen o yerde, olduğu yerde
- PARAKETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
-
Üzerinde yüzlerce iğneli köstek bulunan uzun balık oltası
- "Paraketalarımızı yemledik, av gereçlerimize çekidüzen verdik, şakalaştık." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
- ÇİKOLATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kakaonun içerisine şeker, süt, fıstık, fındık vb. katılarak yapılan bir tür tatlı yiyecek
-
[isim]
Kakaonun içerisine şeker, süt, fıstık, fındık vb. katılarak yapılan bir tür tatlı yiyecek
- PIRLANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas
- "Onlara hakiki pırlanta diye geçirilmek istenen yalancı elmaslara bir kuyumcunun baktığı gibi bakmıştı." (Halide Edip Adıvar)
- "Bunların arasında umutsuz yaşamayan pırlanta gibi delikanlılar vardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Üzerinde bu elmas bulunan (yüzük vb.)
- "Sonra kalan pırlanta salkım küpe, annesinin yadigârı da elinden çıktı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas
- RÖVEŞATA
- ...
- TRİNKETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkenli gemilerde pruva direğinin en altta bulunan ana sereni ve bu serene bağlanan yelken
-
[isim]
Yelkenli gemilerde pruva direğinin en altta bulunan ana sereni ve bu serene bağlanan yelken
- LİMONATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Su, şeker ve limon suyundan yapılan şerbet
- "Fahri'nin canı soğuk bir limonata istiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Su, şeker ve limon suyundan yapılan şerbet
- ARALIKTA
-
-
[zarf]
Öbür şeyler arasında, bu arada
-
[zarf]
Öbür şeyler arasında, bu arada
- PLASENTA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Etene
-
[isim]
Etene
- KUKULETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili veya ayrı olarak kullanılan başlık
-
[isim]
Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili veya ayrı olarak kullanılan başlık
- AMİRİİTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İta amiri
-
[isim]
İta amiri
- BAŞNOKTA
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Başlangıç noktası
-
[isim]
Başlangıç noktası
- PEŞTAHTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
-
Sarrafların üzerinde para saydıkları tahta
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
- SAKULETA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Silindir biçiminde bir demirin içine çivi, cıvata vb. maddelerin doldurulması ile yapılan bir tür mermi
-
[isim]
Silindir biçiminde bir demirin içine çivi, cıvata vb. maddelerin doldurulması ile yapılan bir tür mermi
- MUGALATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yanıltacak söz
- "Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz." (Haldun Taner)
-
Yanıltmaca
-
[isim]
Yanıltacak söz
- KALAMATA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir tür etli ve büyük zeytin
-
[isim]
Bir tür etli ve büyük zeytin