Sonunda ta olan 7 harfli 34 kelime var. TA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da başında ta olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAPARTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemi bordasındaki top çıkarılan dört köşe boşluk ve açıklık
- "Hanımefendi kalkmış, ikisine de sapartayı vermiş." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Mebustan saparta yiyen bu adam kimdir?" (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Bir batarya topun birden ateş etmesi, alabanda ateşi
-
Azar, tersleme
-
[isim]
Gemi bordasındaki top çıkarılan dört köşe boşluk ve açıklık
- SULFATA
-
-
[isim]
Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu
- "Sizin sulfatalarınız tesir etmiyor. İçine nişasta karıştırıyorsunuz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu
- SONUÇTA
- ...
- SİGORTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi
- "İsveç'te çok sağlam bir sigorta sistemi var." (Haldun Taner)
-
Bu tür sözleşmeleri yapan şirket
-
Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda eriyerek güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne veya düzen
- "Bir hatta giden sigorta yanarsa o hattın lambaları söner." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi
- AHZÜİTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alışveriş, alım satım, aksata
-
[isim]
Alışveriş, alım satım, aksata
- ISKARTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bazı iskambil oyunlarında kullanılması gerekmediğinden bir yana bırakılan kâğıtlar
- "Sekiz balya tütününden bir ya da iki balyasını ıskartaya ayırabileceklerini aklından geçirmeye başladı eksperlerin." (Necati Cumalı)
- "Orada, kim bilir neden ve nasıl, işe yaramaz diye ıskartaya çıkardığı bir sürü film tepeleme yığılı." (Atilla İlhan)
-
Herhangi bir nedenle değerini yitirmiş mal
- "Fakat öyle ki ıskartaya verdiği fiyat da öbür firmaların verdiği fiyattan yüksekti." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bazı iskambil oyunlarında kullanılması gerekmediğinden bir yana bırakılan kâğıtlar
- ISPARTA
- ...
- NİŞASTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tahıl tanelerinden, mercimek, bezelye vb. bakla türleri veya patates gibi birtakım yumrulardan özel yöntemlerle çıkarılan una benzer bir madde
- "Buğday nişastası. Mısır nişastası. Patates nişastası. Pirinç nişastası."
-
[isim]
Tahıl tanelerinden, mercimek, bezelye vb. bakla türleri veya patates gibi birtakım yumrulardan özel yöntemlerle çıkarılan una benzer bir madde
- FİLİNTA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Namlusu kısa, kurşun atan bir çeşit küçük tüfek
-
[sıfat]
Güzel, yakışıklı
-
[isim]
Namlusu kısa, kurşun atan bir çeşit küçük tüfek
- CAKARTA
- ...
- BURGATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tel ve bitkisel halatların inç olarak çevresini belirten, 2,54 cm'ye eşit olan birim
-
[isim]
Tel ve bitkisel halatların inç olarak çevresini belirten, 2,54 cm'ye eşit olan birim
- MAZBATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutanak
-
[isim]
Tutanak
- KAYNATA
-
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- "Kaynatası belki ısrardan vazgeçer korkusuyla çabucak kabul etti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- KIRANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[sıfat]
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
- "Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
-
İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)
-
Kırlaşmış (saç, sakal)
- "Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
- MARANTA
-
-
[isim]
Bir çenekliler sınıfından, Antillerde ve bütün tropikal bölgelerde yetiştirilen, kökündeki yumrulardan ararot çıkarılan bir kamış çeşidi, ararot kamışı (Maranta arundinaca)
-
[isim]
Bir çenekliler sınıfından, Antillerde ve bütün tropikal bölgelerde yetiştirilen, kökündeki yumrulardan ararot çıkarılan bir kamış çeşidi, ararot kamışı (Maranta arundinaca)
- SAFSATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boş, temelsiz, asılsız söz
- "Türk Cumhuriyeti, varlığını, istiklalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Boş, temelsiz, asılsız söz
- CİRANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir senedi ciro eden kimse
-
[isim]
Bir senedi ciro eden kimse
- FIRKATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
- YUMURTA
-
-
[isim]
Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre
- "Balık yumurtası. Böcek yumurtası."
-
Kanatlı hayvanların çoğalmasını sağlayan kabuklu bir besin maddesi
-
Tavuk yumurtası
-
Er bezi
- "Koç yumurtası."
-
Çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta veya mermerden kalıp
-
[isim]
Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre
- HORANTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Aile halkı
-
[isim]
Aile halkı