Sonunda e olan 5 harfli 508 kelime var. E harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da başında e harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ABECE

  1. [isim] Alfabe
  2. Başlangıç, ilk dönem
    • "Duygularının bilmecesini filan çözmüş değildir. O duyguların abecesinde takılıp kalmıştır." (Selim İleri)

İBARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz
    • "Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var?" (Ahmet Rasim)

KORSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi
  2. Herhangi bir darbeden zarar görmemesi için boyna takılan, bel fıtığı gibi durumlarda bedeni düzgün tutmaya yarayan nesne

CÜMLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yargı bildirmek için tek başına çekimli bir fiil veya çekimli bir fiille kullanılan kelimeler dizisi, tümce
    • "Ben bu cümleyi üç defa okudum, hiçbir şey anlayamadım." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Dizge, sistem
  3. [sıfat] Bütün, hep
  4. [zamir] Herkes
    • "Cümleye uzun ömürler dilerim." (Burhan Felek)

KİTRE

  1. [isim] Gevenden çıkarılan bir tür zamk, kestere

TÜTME

  1. [isim] Tütmek işi

ÜREME

  1. [isim] Üremek durumu
  2. Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül

AVARE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İşsiz, işsiz güçsüz, başıboş, aylak
    • "Avare insanlar."
    • "Aşkıyla avare olduğum komşu güzeli." (Cahit Sıtkı Tarancı)

CAİZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş
  2. Yazıda bir sözün olduğu gibi tekrarlandığını göstermek için alt hizasına konulan tırnak biçimindeki noktalama işareti
  3. Yol yiyeceği, azık

DESTE

  1. [isim] Cinsleri aynı veya birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, bağlam
    • "Destenin en itibarlı kâğıtları, bilindiği gibi beyler yani aslar oluyor." (Haldun Taner)
  2. Kılıç, bıçak vb.nin elle tutulacak yeri, kabza
  3. Aynı cinsten onluk bir küme
  4. Yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları derecelerden biri

İZAFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeye veya bir kimseye bağlama, mal etme, yakıştırma
  2. Katma, ekleme, ilave etme

ZÜBDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öz (I)

AZİZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ermiş kadın

GİRME

  1. [isim] Girmek işi

HASSE

  1. [isim] Patiska

ÜZERE

  1. [zarf] Amacıyla
    • "Müzakere bitince üç dört gün sonra gene evde buluşmak üzere ayrıldılar." (Peyami Safa)
  2. Şartıyla
    • "Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsiniz."
  3. Neredeyse
    • "Bu yangın kalbimizde başlıyorsa yani ümitsiz bir aşka düşmek üzere olduğumuzu hissedersek ne yapalım?" (Reşat Nuri Güntekin)
  4. [edat] Gibi
    • "Daha önce belirtildiği üzere."

ADALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kas
    • "Omuz adaleleri gelişmişti." (Çetin Altan)

DİKÇE

  1. [zarf] Dik olarak, diklemesine
    • "Daha dikçe dursa çenesini daha az oynatsa, diyordu." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Derinden
    • "Dikçe nefes bile alınmayacak." (Ahmet Mithat)

HÜZME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Işın demeti

JİKLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Motorlu taşıtların yüksek devirde çalışması için fazla benzin akışını sağlayan alet

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü