Sonunda uz olan 6 harfli 47 kelime var. UZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uz olan kelimeler listesine ya da başında uz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEMMUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yılın otuz bir gün süren, yedinci ayı
-
[isim]
Yılın otuz bir gün süren, yedinci ayı
- YOMSUZ
-
-
[sıfat]
Uğursuz
-
[sıfat]
Uğursuz
- MELHUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Mülahaza edilen, düşünülen
-
[sıfat]
Mülahaza edilen, düşünülen
- POZSUZ
-
-
[sıfat]
Kurumsuz, çalımsız
- "Türk sahnesinde pozsuz konuşmanın, Türkçeyi Türkçe konuşmanın temsilcileri karagözcülerimiz, ortaoyuncularımız, tuluatçılarımızdı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kurumsuz, çalımsız
- KARPUZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kabakgillerden, sürüngen gövdeli parçalı sert yapraklı, sarı çiçekler açan bir bitki (Citrullus vulgaris)
-
Bu bitkinin dışı yeşil kabuklu, içi kırmızı ve sulu, iri meyvesi
-
Lamba karpuzu
-
Kadın memesi
- "Karpuzları daha da sarsıla sarsıla gülüyordu şimdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Kabakgillerden, sürüngen gövdeli parçalı sert yapraklı, sarı çiçekler açan bir bitki (Citrullus vulgaris)
- KUMSUZ
-
-
[sıfat]
Kumu olmayan
-
[sıfat]
Kumu olmayan
- BUNSUZ
-
-
[zarf]
Bu olmaksızın
-
[zarf]
Bu olmaksızın
- PUSSUZ
- ...
- MAHMUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
- "Konağın içinde kılıç ve mahmuz şakırtıları duyuldu." (Aka Gündüz)
-
Tavukgillerin ve bazı kuşların ayakları ardında bulunan, boynuz yapısındaki sivri uzantı
-
Köprü ayaklarında, basıncı azaltmak için suyun geldiği ve gittiği yanlardaki çıkıntı
-
Eski tür savaş gemilerinde su kesimi altında, ileriye doğru uzanan, karşısındaki gemiyi batırabilen uzantı
-
[isim]
Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
- MAHZUZ
- ...
- TOPSUZ
-
-
[sıfat]
Topu olmayan
-
[sıfat]
Topu olmayan
- BOYNUZ
-
-
[isim]
Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı
- "Hastalık göğse inip ateş başlayınca yapılacak şey hastaya boynuz çekmek olurdu." (Burhan Felek)
- "Ah ayol, kadın bu yaştan sonra boynuz dikiyor diye ondan iğrenirler." (Ömer Seyfettin)
- "Onlar da sana seksen zamparayla boynuz taktırdılar ya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Bu organdan yapılmış
- "Boynuz tarak."
-
Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmış alet
-
[isim]
Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı
- TEARUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çatışma, birbirine ters düşme
-
[isim]
Çatışma, birbirine ters düşme
- VANTUZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deri üzerine yapıştırılarak çekip emmeye yarayan şişe vb. alet, çekmen
- "Doktor geldi, ilaç yazdı, sırtıma vantuz çekti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Deri üzerine yapıştırılarak çekip emmeye yarayan şişe vb. alet, çekmen
- MEKNUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gömülü, saklı
-
[sıfat]
Gömülü, saklı
- SOYSUZ
-
-
[sıfat]
Soyunun özelliklerini yitirmiş olan (kimse, bitki vb.), dejenere
-
Biyolojik ve toplumsal ölçüler yönünden göze batacak kadar kötüye giden (kimse), dejenere
- "Ağaç deyip geçme, onun da soylusu olur, soysuzu olur." (Tarık Buğra)
-
Kötü tanınmış, ahlaksız
-
[sıfat]
Soyunun özelliklerini yitirmiş olan (kimse, bitki vb.), dejenere
- YARPUZ
-
-
[isim]
Ballıbabagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, kısa saplı, az veya çok tüylü, güzel kokulu bir bitki (Mentha pulegium)
-
[isim]
Ballıbabagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, kısa saplı, az veya çok tüylü, güzel kokulu bir bitki (Mentha pulegium)
- BUMBUZ
-
-
[sıfat]
Çok soğuk
-
[sıfat]
Çok soğuk
- ÇULSUZ
-
-
[sıfat]
Çulu olmayan
-
Varlıksız, parasız
- "Çok zengin adam diyorlar, onun için. Senin gibi bir çulsuza borçlu kalmak ister mi?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çulu olmayan
- RUJSUZ
-
-
[sıfat]
Ruj sürülmemiş
-
[sıfat]
Ruj sürülmemiş