Başında uza olan 37 kelime var. Uza ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uza olan kelimeler listesine ya da sonu uza ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında uza bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
UZAKLAŞTIRILMAK
UZAKLAŞTIRILMA
UZAKLAŞTIRMAK
UZAKLAŞILMAK, UZAKLAŞTIRMA
UZAKLAŞILMA, UZATMAYALIM
UZAKLANMAK, UZAKLAŞMAK
UZAKLANMA, UZAKLAŞMA, UZAKSAMAK, UZANILMAK, UZATILMAK, UZAYCILIK
UZAKSAMA, UZANILMA, UZATILMA, UZATMALI
UZAKLIK, UZAKTAN, UZANMAK, UZATMAK
UZAMAK, UZANIM, UZANIŞ, UZANMA, UZANTI, UZATIM, UZATIŞ, UZATMA, UZAYCI, UZAYLI
UZAMA
UZAK, UZAM, UZAY
A U Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AZ, UZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UZAKLAŞTIRILMAK
-
-
[-den]
Uzaklaşması sağlanmak
-
Görevden alınmasını sağlamak
-
[-den]
Uzaklaşması sağlanmak
- UZAKLAŞTIRILMA
-
-
[isim]
Uzaklaştırılmak işi veya durumu
-
[isim]
Uzaklaştırılmak işi veya durumu
- UZAKLAŞTIRMAK
-
-
[-den]
Uzağa götürmek
- "Seni filan yere elçi göndermeye hatta seni bir müddet buradan uzaklaştırmaya karar verdik." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çıkarmak, ayırmak
-
Yabancılaştırmak, ilgisiz bırakmak
- "Sen onu bozmak, işten uzaklaştırmak, züppeleştirmek için bilmezlikle elinden geleni yaptın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-den]
Uzağa götürmek
- UZAKLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Uzaklaştırmak işi
- "Okuldan uzaklaştırma cezasının da bir anlamı kalmamıştı artık benim için." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Uzaklaştırmak işi
- UZAKLAŞILMAK
-
-
[-den]
Uzaklaşma işi yapılmak
-
[-den]
Uzaklaşma işi yapılmak
- UZATMAYALIM
-
-
kısacası
- "Saç uzatmak. Tırnak uzatmak."
- "Uzatmayalım, bir tazminat lafıdır tutturdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
kısacası
- UZAKLAŞILMA
-
-
[isim]
Uzaklaşılmak durumu
-
[isim]
Uzaklaşılmak durumu
- UZAKLAŞMAK
-
-
[-den]
Bir şeyden, bir yerden veya kimseden ayrılıp uzağa gitmek
- "Yürüyüp gittiğini görmemek için uzaklaştı." (Refik Halit Karay)
-
Yabancılaşmak, ilgisi azalmak
- "Bu genç kız yaşasaydı, sevdiği adamın günden güne kendisinden uzaklaştığını görecekti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-den]
Bir şeyden, bir yerden veya kimseden ayrılıp uzağa gitmek
- UZAKLANMAK
-
-
[nsz]
Nazlanmak
- "... hatta bundan bir böbürlenmek vesilesini çıkardığını anlatan bir gülümsemeyle sanki tekrar etsinler diye uzaklanırdı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[nsz]
Nazlanmak
- UZAYCILIK
-
-
[isim]
Uzaya araçlarla gitme işi
-
Uzaycının yaptığı iş
-
[isim]
Uzaya araçlarla gitme işi
- UZAKLANMA
-
-
[isim]
Uzaklanmak durumu veya biçimi
-
[isim]
Uzaklanmak durumu veya biçimi
- UZANILMAK
-
-
[nsz]
Uzanma işi yapılmak
-
[nsz]
Uzanma işi yapılmak
- UZAKLAŞMA
-
-
[isim]
Uzaklaşmak durumu
-
[isim]
Uzaklaşmak durumu
- UZAKSAMAK
-
-
[-i]
Uzak saymak, istibat etmek
-
[-i]
Uzak saymak, istibat etmek
- UZATILMAK
-
-
[nsz]
Uzatma işi yapılmak
-
[nsz]
Uzatma işi yapılmak
- UZAKSAMA
-
-
[isim]
Uzaksamak işi, istibat
-
[isim]
Uzaksamak işi, istibat
- UZATILMA
-
-
[isim]
Uzatılmak işi veya durumu
-
[isim]
Uzatılmak işi veya durumu
- UZANILMA
-
-
[isim]
Uzanılmak durumu
-
[isim]
Uzanılmak durumu
- UZATMALI
-
-
[sıfat]
Süresi uzatılan
- "Uzatmalı maç."
-
[sıfat]
Süresi uzatılan
- UZATMAK
-
-
[nsz]
Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak
- "Saç uzatmak. Tırnak uzatmak."
- "Uzatmayalım, bir tazminat lafıdır tutturdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek
- "Koğuşun açık duran kapısından hastalar başlarını uzatıp koridordakilere, yerde duran sedyeye bakıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Bir şeyi vermek için birine yöneltmek
- "Şu köşe rafında toz şeker kutusu var, uzatıver bana." (Aka Gündüz)
-
Germek
- "İp uzatmak."
-
Konuşmayı sürdürmek
- "Her iki odadan üçer beşer kişi lakırtıyı uzattılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Vermek, göndermek
- "Can, topu Zeki'ye uzattı.."
-
[-i]
Süreyi artırmak, temdit etmek
- "Meclis, olağanüstü hâl süresini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine ... süreyi uzatabilir..." (Anayasa)
-
[nsz]
Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak