İçinde ha olan 7 harfli 268 kelime var. İçerisinde HA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ha olan kelimeler listesine ya da Sonu ha ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FÜTUHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zaferler, fetihler
-
[isim]
Zaferler, fetihler
- BAHARLI
-
-
[sıfat]
Baharatlı
-
[sıfat]
Baharatlı
- HAMARAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çalışkan, becerikli, elinden iyi iş gelen
- "Durup dinlenmeksizin çalışan hamarat bir kadındı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Çalışkan, becerikli, elinden iyi iş gelen
- CEHALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilgisizlik
- "Açlık gidecek, cehalet gidecek, benizler kanlanacak, tabiat yenilenecek, emir altına alınacaktı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bilgisizlik
- HARÇSIZ
-
-
[sıfat]
Harcı olmayan
-
[sıfat]
Harcı olmayan
- HATASIZ
-
-
[sıfat]
Hatası olmayan, yanlışlığı bulunmayan
- "Hatasız bir ödev."
-
[sıfat]
Hatası olmayan, yanlışlığı bulunmayan
- HATIRLI
-
-
[sıfat]
Hatırı sayılan, etkili, saygın
- "Çok hatırlı adammış belki sana yardımı dokunur." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Hatırı sayılan, etkili, saygın
- HANBELİ
- ...
- DEHALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sığınma, korunma
-
[isim]
Sığınma, korunma
- HABİTAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Yerleşme, oturma
-
Bitkinin doğal olarak yetiştiği yer, yurt
-
[isim]
Yerleşme, oturma
- HALBUKİ
- ...
- HAMASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık, cesaret
- "Bir hamaset destanı."
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık, cesaret
- HAYLAMA
-
-
[isim]
Haylamak işi
-
[isim]
Haylamak işi
- HALATÇI
- ...
- MEYHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- "Çiçek Pasajı, sade Beyoğlu'nun değil belki dünyanın da en civcivli meyhanesi idi." (Haldun Taner)
-
Kabare
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- SALHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesimevi
-
[isim]
Kesimevi
- MERHALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Derece, basamak, aşama, evre
- "Bu yolun üstünde Edirne bir konak, hürriyet bir merhaledir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Varılması istenen noktaya kadar aşılması gereken yerlerin her biri, konak, menzil
-
Bir yolcunun sekiz saatte gidebileceği mesafe
-
[isim]
Derece, basamak, aşama, evre
- İŞTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ün salma, tanınma
-
[isim]
Ün salma, tanınma
- NİHAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Son
- "Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım." (Ömer Seyfettin)
- "Tekaüt olduktan sonra doktorlara inat, oburluğa, nargileye bir nihayet vermemişti." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
(ni'ha:yet) Sonunda
- "Uzun bir münakaşadan sonra nihayet işi şakaya dökmek zorunda kaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bu komediye nihayet vermek, buraya bir daha gelmemek üzere çıkıp gitmek isterdim." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
-den başka bir şey değil
- "Ama bu, nihayet bir nüktedir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Son
- ÇAYHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Çayevi
-
[isim]
Çayevi