Sonunda uz olan 7 harfli 41 kelime var. UZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uz olan kelimeler listesine ya da başında uz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ULUSSUZ
-
-
[sıfat]
Ulusu olmayan
-
[sıfat]
Ulusu olmayan
- UĞURSUZ
-
-
[sıfat]
Kendinde uğursuzluk bulunan, yomsuz, kadersiz, meymenetsiz, menhus, musibet, meşum
- "Kendince uğursuz saydığı işlerden birini işlemiş olmasından korktu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kendinde uğursuzluk bulunan, yomsuz, kadersiz, meymenetsiz, menhus, musibet, meşum
- BLOKSUZ
-
-
[sıfat]
Bağlantısız
-
[sıfat]
Bağlantısız
- KURTSUZ
-
-
[sıfat]
Kurdu olmayan
-
[sıfat]
Kurdu olmayan
- KULPSUZ
-
-
[sıfat]
Kulpu olmayan
- "Kulpsuz iri fincanı avucunun içine alarak kahveyi içti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Kulpu olmayan
- BUUTSUZ
-
-
[sıfat]
Boyutu olmayan
-
[sıfat]
Boyutu olmayan
- KILAVUZ
-
-
[isim]
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
- "Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik." (Falih Rıfkı Atay)
-
Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb
- "Öğrenci kılavuzu."
-
Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse
-
Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse
- "Kılavuzumuz Atatürk'tür."
-
Kılavuz gemisi
-
Kılavuz kaptan
- "İstanbul Boğazı'ndan kılavuz almadan geçmek yasaktır."
-
Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası
-
Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç
-
Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne
-
[isim]
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
- POŞUSUZ
-
-
[sıfat]
Poşusu olmayan
-
[sıfat]
Poşusu olmayan
- BORÇSUZ
-
-
[sıfat]
Borcu olmayan
-
[sıfat]
Borcu olmayan
- BURSSUZ
-
-
[sıfat]
Burs almayan, bursu olmayan
-
[sıfat]
Burs almayan, bursu olmayan
- OĞULSUZ
-
-
[sıfat]
Oğlu olmayan
-
[zarf]
Oğlu olmadan
- "O, oğulsuz yaşardı da atsız yaşamazdı." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Oğlu olmayan
- TENAKUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlam aykırılığı, çelişme, çelişki
-
[isim]
Anlam aykırılığı, çelişme, çelişki
- ODUNSUZ
- ...
- TEMARUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendini hasta gibi gösterme
-
[isim]
Kendini hasta gibi gösterme
- UMUTSUZ
-
-
[sıfat]
Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
- "Pamuk tarlaları kavrulmuş, çocuklar hasta, kadınlar güçsüz, erler umutsuzdu." (Nezihe Araz)
-
Düzeleceği veya iyileşeceği sanılmayan, ümitsiz
- "Hasta umutsuz. Umutsuz bir durum."
-
[sıfat]
Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
- ORDUSUZ
-
-
[sıfat]
Ordusu olmayan
- "Devlet hem ordusuz hem donanmasız kalıyor." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Ordusu olmayan
- KONÇSUZ
-
-
[sıfat]
Koncu olmayan veya koncu kısa olan
-
[sıfat]
Koncu olmayan veya koncu kısa olan
- KULUNUZ
-
-
alçak gönüllülük göstermiş olmak için ben zamiri yerine kullanılan bir söz
- "Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez."
- "Ben serüvenlere kul olmayacağım, serüvenler bana kul olacak." (Atilla İlhan)
- "Kulunuz bu kadar yıl yaşadım, kahveye adımımı atmış değilim." (Haldun Taner)
-
alçak gönüllülük göstermiş olmak için ben zamiri yerine kullanılan bir söz
- YURTSUZ
-
-
[sıfat]
Yurdu olmayan (kimse)
-
Kalacak, barınacak yeri olmayan (kimse)
- "Her şeyim dağılmış olarak yurtsuz ve sevgisiz, kendimi yapayalnız ... sokakta buldum." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Yurdu olmayan (kimse)
- TAPUSUZ
-
-
[sıfat]
Tapusu olmayan
-
[sıfat]
Tapusu olmayan