Sonunda taban olan 8 kelime var. TABAN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde taban olan kelimeler listesine ya da başında taban olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇALATABAN, KARATABAN
BAŞTABAN, DALTABAN, DÜZTABAN, KALTABAN, KAYTABAN
TABAN
A A B N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
TABAN
4 Harfli Kelimeler
ABAT, ANAT, BANA, BANT, NAAT, TABA
3 Harfli Kelimeler
ABA, ANA, ANT, ATA, BAN, BAT, TAB, TAN
2 Harfli Kelimeler
AB, AN, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇALATABAN
- ...
- KARATABAN
-
-
[isim]
İpek böceklerinde geniş çapta ölüme yol açan kelebek hastalığı
-
[isim]
İpek böceklerinde geniş çapta ölüme yol açan kelebek hastalığı
- DÜZTABAN
-
-
[isim]
Doğal ayak kemerinin kaybolması ile oluşan yapısal bozukluk
-
[sıfat]
Tabanı kemerli olmayan, düz olan (kimse)
-
Dar tabanlı bir tür rende
-
[sıfat]
Uğursuz
-
[isim]
Doğal ayak kemerinin kaybolması ile oluşan yapısal bozukluk
- KAYTABAN
-
-
[isim]
Sürü, deve sürüsü
-
[sıfat]
Başıboş, düzensiz
-
[isim]
Sürü, deve sürüsü
- BAŞTABAN
-
-
[isim]
Yunan ve Roma mimarlıklarında, sütunların üstüne oturan ve iki sütun arasındaki uzaklığın üstünü örten büyük, uzun taş kirişlerin oluşturduğu bölüm
-
[isim]
Yunan ve Roma mimarlıklarında, sütunların üstüne oturan ve iki sütun arasındaki uzaklığın üstünü örten büyük, uzun taş kirişlerin oluşturduğu bölüm
- DALTABAN
-
-
[sıfat]
Yalın ayak (kimse)
-
Aşağılık, serseri
-
[sıfat]
Yalın ayak (kimse)
- KALTABAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Namussuz
-
Şarlatan, yalancı, hileci
-
[sıfat]
Namussuz
- TABAN
-
-
[isim]
Ayağın alt yüzü, aya
- "Her akşam gazete başına kırk para kazanmak için şehrin dört bir köşesinden buraya kadar taban tepmek..." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Boyları bosları bile taban tabana zıttı." (Haldun Taner)
- "Haydi bakalım, tabana kuvvet!"
- "Sanki yerden taş aldığımı, hayır eğildiğimi görmüş gibi tabana kuvvet kaçıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı
- "En iyisi, çantayı da tabancayı da atıp tabanları yağlamaktı." (Tarık Buğra)
-
Ayakkabının alt bölümü
-
Kaide
-
Bir şeyin en alt bölümü
-
Değerlendirmede en alt derece
-
Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle
- "Partinin tabanının istekleri doğrultusunda..."
-
Temel, temel ilke, baz
-
Bir ırmağın en derin olan orta yeri
-
Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü
-
Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide
- "Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı."
-
Tarlanın düz ve verimli kesimi
-
Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir
-
[isim]
Ayağın alt yüzü, aya