Başında taban olan 9 kelime var. Taban ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde taban olan kelimeler listesine ya da sonu taban ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında taban bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
TABANSIZLIK
TABANCASIZ
TABANCALI
TABANLIK, TABANSIZ, TABANVAY
TABANCA, TABANLI
TABAN
A A B N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
TABAN
4 Harfli Kelimeler
ABAT, ANAT, BANA, BANT, NAAT, TABA
3 Harfli Kelimeler
ABA, ANA, ANT, ATA, BAN, BAT, TAB, TAN
2 Harfli Kelimeler
AB, AN, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TABANSIZLIK
-
-
[isim]
Tabansız olma durumu
-
Korkaklık, yüreksizlik
- "Bu kadar tabansızlık olur mu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Tabansız olma durumu
- TABANCASIZ
- ...
- TABANCALI
- ...
- TABANSIZ
-
-
[sıfat]
Tabanı olmayan
-
Yüreksiz
- "Amma da tabansızmışlar ha ... Bir kaçış kaçtılar, hâlâ da kaçıyorlar galiba." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Tabanı olmayan
- TABANVAY
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[zarf]
Yayan
-
[zarf]
Yayan
- TABANLIK
-
-
[isim]
Üzerinde rayların yerleştirildiği, enine konmuş olan ağaç, beton veya demir parça
-
Ayağın rahat etmesi için ayakkabı içine yerleştirilen, keçe, deri veya kumaş parçası
-
[isim]
Üzerinde rayların yerleştirildiği, enine konmuş olan ağaç, beton veya demir parça
- TABANCA
-
-
[isim]
Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah
- "Biraz eğildikleri zaman cübbelerinin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür." (Falih Rıfkı Atay)
- "Tabancasına davranmaya vakit kalmadan sıkışıverdi kalabalığın ortasına." (Çetin Altan)
-
Boyacılıkta kullanılan, basınçlı hava yardımıyla boya püskürtmeye yarayan araç
-
[isim]
Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah
- TABANLI
-
-
[sıfat]
Tabanı olan
-
[sıfat]
Tabanı olan
- TABAN
-
-
[isim]
Ayağın alt yüzü, aya
- "Her akşam gazete başına kırk para kazanmak için şehrin dört bir köşesinden buraya kadar taban tepmek..." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Boyları bosları bile taban tabana zıttı." (Haldun Taner)
- "Haydi bakalım, tabana kuvvet!"
- "Sanki yerden taş aldığımı, hayır eğildiğimi görmüş gibi tabana kuvvet kaçıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı
- "En iyisi, çantayı da tabancayı da atıp tabanları yağlamaktı." (Tarık Buğra)
-
Ayakkabının alt bölümü
-
Kaide
-
Bir şeyin en alt bölümü
-
Değerlendirmede en alt derece
-
Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle
- "Partinin tabanının istekleri doğrultusunda..."
-
Temel, temel ilke, baz
-
Bir ırmağın en derin olan orta yeri
-
Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü
-
Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide
- "Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı."
-
Tarlanın düz ve verimli kesimi
-
Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir
-
[isim]
Ayağın alt yüzü, aya