Sonunda ret olan 71 kelime var. RET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ret olan kelimeler listesine ya da başında ret olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

13 Harfli Kelimeler

ADABIMUAŞERET

12 Harfli Kelimeler

FAKRUZARURET, İADEİZİYARET, RUHUMÜCERRET

10 Harfli Kelimeler

SETRİAVRET

9 Harfli Kelimeler

MUGAYERET, MUHACERET, MÜBAŞERET, MÜZAHERET

8 Harfli Kelimeler

MAĞFİRET, MEFHARET, MESERRET, MEŞVERET, MUAŞERET, MÜCERRET

7 Harfli Kelimeler

BASİRET, BEKARET, BEŞARET, CESARET, HAKARET, HARARET, KEFARET, MAHARET, MAZERET, NEZARET, SADARET, SEFARET, ŞETARET, TAHARET, TİCARET, VEZARET, ZARURET, ZİYARET

6 Harfli Kelimeler

AHİRET, AKARET, AŞİRET, EMARET, ESARET, FETRET, GAYRET, GOFRET, HASRET, HAYRET, HAZRET, HİCRET, İBARET, İMARET, İŞARET, KESRET, KUDRET, MEFRET, MÜFRET, NEDRET, NEFRET, OPERET, SEYRET, SUBRET, ŞİRRET, ŞÖHRET



5 Harfli Kelimeler

AHRET, AVRET, BARET, CÜRET, İBRET, İŞRET, LİRET, MERET, SURET, TARET, ÜCRET

3 Harfli Kelimeler

RET


Kelime bulma makinesi

E R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

RET, TER

2 Harfli Kelimeler

ER, ET, RE, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ADABIMUAŞERET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görgü kuralları
    • "Sen de ortaya bir adabımuaşeret meselesi atma!" (Peyami Safa)

FAKRUZARURET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İleri derecede yoksulluk
    • "Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir." (Atatürk)

RUHUMÜCERRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Katışık ve karışık olmayan ruh

İADEİZİYARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Daha önce yapılan ziyarete ziyaretle karşılık verme

SETRİAVRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam dinine göre görünmesi sakıncalı olan yerleri örtme

MUGAYERET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uygun olmama durumu, uymazlık, aykırılık

MÜBAŞERET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işe başlama, girişme

MÜZAHERET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yardım etme, arkalama, destekleme, arka çıkma

MUHACERET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Göç, göçme
  2. Yaşamakta olduğu ülkeden yabancı bir ülkeye uzun veya kısa süreli yerleşmek için gitme

MESERRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevinç
    • "Arabacı birdenbire meserretle bağırdı." (Reşat Nuri Güntekin)

MUAŞERET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birbiriyle toplumsal ilişkiler içinde bulunma
    • "Biz bu farkın muaşeretten üsluba, insan ve zevke kadar derinleştiğine inanıyoruz." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

MAĞFİRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bağışlama

MEFHARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Övünme, övünce, iftihar etme

MEŞVERET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir konu hakkında birinin düşüncesini sorma, danışma
    • "Ne kadar hükûmetler varsa meşveret usulüne kabul etmiş." (Ömer Seyfettin)
  2. İki veya daha fazla kişinin birbiriyle fikir alışverişinde bulunması

MÜCERRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Soyut
    • "Bir nevi mücerret şiir demek olan tekerlemeleri dinlemek ister." (Asaf Halet Çelebi)
  2. Evlenmemiş, bekâr
    • "Yavrum, gençsin, dilbersin, mücerretsin." (Sermet Muhtar Alus)
  3. Katışık ve karışık olmayan
  4. [isim] Yalın durum
  5. Soyut

HARARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıcaklık
    • "Odanın harareti."
  2. Susama, susuzluk
    • "Çay, harareti giderir."
  3. Coşkunluk, ateşlilik
    • "Onu bileğinden tutup çekerek hararetle kucaklamak ister gibi yaptı," (Peyami Safa)

BEKARET
...
MAHARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İş görmede beceri, uzluk, ustalık
    • "Hâlindeki kırgınlıktan, büyük bir derdi olduğunu anlamış, epeyce bir maharetle ağzını aramıştım." (Reşat Nuri Güntekin)

TİCARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ürün, mal vb. alım satımı
    • "Ne ziraat ne ticaret için kâfi nüfus kaldı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği
    • "Yolcuların çoğu çıkmış, artık ticareti dönüşe bıraktım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bu etkinlikle ilgili bilim
  4. Alışveriş sonucu elde edilen, yararlanılan fiyat farkı, kâr

KEFARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç
    • "Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir." (Haldun Taner)
  2. Diyet
    • "Onu sevmek bile hayatımın kefareti oluyor." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü