Sonunda kin olan 40 kelime var. KİN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kin olan kelimeler listesine ya da başında kin olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

10 Harfli Kelimeler

MÜTEMEKKİN

9 Harfli Kelimeler

ALTINEKİN

8 Harfli Kelimeler

DEĞİŞKİN, FİLİSKİN, GELİŞKİN, GİRİŞKİN, MÜSEKKİN, YETİŞKİN

7 Harfli Kelimeler

ERİŞKİN, İLİŞKİN, MAYOKİN, VELAKİN

6 Harfli Kelimeler

BİTKİN, ÇİRKİN, ÇİSKİN, GEÇKİN, KESKİN, MİSKİN, PİŞKİN, SEÇKİN, ŞİŞKİN, SMOKİN, TELKİN, TEMKİN, TEPKİN, TERKİN, TESKİN, YETKİN



5 Harfli Kelimeler

ERKİN, EŞKİN, ETKİN, İÇKİN, İLKİN, LAKİN, PEKİN, SAKİN, TEKİN, YAKİN

4 Harfli Kelimeler

EKİN

3 Harfli Kelimeler

KİN


Kelime bulma makinesi

K N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KİN

2 Harfli Kelimeler

İN, Kİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜTEMEKKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yerleşik

ALTINEKİN
...
DEĞİŞKİN

  1. [sıfat] Değişikliğe uğramış, değişik, muaddel

MÜSEKKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yatıştırıcı

FİLİSKİN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yerden 2-3 karış yükseklikte, çok yıllık ve otsu bir bitki (Mentha pulegium)

GİRİŞKİN
...
YETİŞKİN

  1. [sıfat] Yetişmiş, olgunlaşmış
  2. Evlenme çağına gelmiş (kız)
    • "Hem de yetişkin, yosma bir kadın beni erkek yerine koymuştu." (Necati Cumalı)
  3. Beden, ruh ve duygu bakımlarından olgunluğa erişmiş olan (kimse)
  4. Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan
  5. [isim] Kanunların belirttiği belli bir yaşı aşmış, toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç

GELİŞKİN

  1. [sıfat] Gelişmiş olan, mütekâmil
    • "Sorunları ve titreşimleriyle, çok gelişkin bir insan." (Selim İleri)

İLİŞKİN

  1. [sıfat] İlgisi, ilişiği olan, bağlı, ilgili, ait, merbut, müteallik
    • "Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler..." (Anayasa)

ERİŞKİN

  1. [sıfat] Beden gelişimi tamamlanmış olan, kâhil

VELAKİN
...
MAYOKİN
...
MİSKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok uyuşuk olan (kimse)
    • "Hayran olduğum adamı miskin bir mektep çocuğu gibi yaka paça alıp götürdü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Hoş görülemeyecek durumlar karşısında tepki göstermeyen (kimse)
  3. Cüzzam hastalığına tutulmuş olan (kimse)
  4. Âciz, zavallı
    • "Âşık olan miskin olur / Hak yoluna teslim olur" (Yunus Emre)

TERKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yazılmış bir şeyi çizerek silme

KESKİN

  1. [sıfat] Çok kesici, iyi kesen
    • "Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Tiz (ses)
    • "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses." (Peyami Safa)
  3. Kırıcı, incitici
    • "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş." (Haldun Taner)
  4. Etkili, sert
    • "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük." (Falih Rıfkı Atay)
  5. Acı, üzüntü veren
    • "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş." (Muammer İzgü)
  6. Zampara

PİŞKİN

  1. [sıfat] Gereğince pişmiş
    • "Pişkin ekmek."
  2. Çabuk pişen, pişeğen, pişek
    • "Pişkin nohut."
  3. Saygısızca davranarak işini yürüten
    • "Hiç istifini bozmayan bir pek pişkin hırsız hâli buldum." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Girgin
    • "Vasıf'ı hem arkadaş canlısı bir insan hem de gayet pişkin bir politikacı olarak tanıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun
    • "Onların çoğu şimdi, yaşını başını almış, akıllı uslu, pişkin adamlardır." (Reşat Nuri Güntekin)

SMOKİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Özel günlerde erkeklerin giydiği önü açık, ceketi genellikle ipek yakalı takım giysi
    • "Köylerinde akşamları smokin giyen İngiliz Yahudisi muhtarlık eder." (Falih Rıfkı Atay)

TELKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama
    • "Çocukluğumun en derin, en sürekli, en ihtiraslı sevgisini bana telkin eden bu üvey annemdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Talkın
  3. Bilinç dışı bir sürecin aracılığıyla, kişinin ruhsal veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin gerçekleştirilmesi
    • "İçinden gelen gizli bir telkin altında hareket ediyordu." (Peyami Safa)

TESKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
    • "Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu." (Burhan Felek)
    • "Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü." (Âşık Veysel)

YETKİN

  1. [sıfat] Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kâmil, mükemmel
    • "Bizim ülkemizde böyledir: Yetkin çalışmalar görmezden gelinir." (Selim İleri)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü