İçinde uza olan 6 harfli 13 kelime var. İçerisinde UZA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uza olan kelimeler listesine ya da Sonu uza ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A U Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
UZA
2 Harfli Kelimeler
AZ, UZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UZANTI
-
-
[isim]
Bazı nesnelerin herhangi bir yerinde görülen uzamış bölüm
-
Ana konumdaki bir bütünün, özün veya durumun, kendisinden ayrı görülen ancak aynı yapısal özellikleri içeren parçası
- "Bu mutluluğu uzatmak, onun uzantısı ile kanınıza dolan sıcaklığı uzun süre muhafaza etmek istiyorsunuz." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bazı nesnelerin herhangi bir yerinde görülen uzamış bölüm
- OTUZAR
-
-
[sıfat]
Otuz sayısının üleştirme biçimi, her defasında otuzu bir arada, her birine otuz
-
[sıfat]
Otuz sayısının üleştirme biçimi, her defasında otuzu bir arada, her birine otuz
- UZATIM
-
-
[isim]
Uzatma işi
- "Süre uzatımı."
-
[isim]
Uzatma işi
- UZANMA
-
-
[isim]
Uzanmak durumu
-
[isim]
Uzanmak durumu
- UZAKÇA
- ...
- UZANIM
-
-
[isim]
Nitelik, özellik, ölçü, boyut
-
Yerden herhangi bir gezegene ve güneşe uzanan iki doğrultu arasındaki açı
-
Titreşim durumunda bulunan bir noktanın, herhangi bir anda titreşim merkezinden uzaklığı
-
[isim]
Nitelik, özellik, ölçü, boyut
- BUZAĞI
-
-
[isim]
Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu
- "Her tarafta buzağılar, köpekler ve tavuklar dolaşıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu
- UZATIŞ
-
-
[isim]
Uzatma işi veya biçimi
- "Kelepçeli ellerini jandarmaya uzatışını hiçbir zaman unutmayacağım." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Uzatma işi veya biçimi
- UZAMAK
-
-
[nsz]
Uzun duruma gelmek, boyu büyümek
- "Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı." (Ahmet Haşim)
-
Çok zaman tutmak, uzun sürmek
- "Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet değil!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Uzun duruma gelmek, boyu büyümek
- UZAYIŞ
- ...
- UZATMA
-
-
[isim]
Uzatmak işi, temdit
-
Sıhhi tesisatçılıkta kısa boruları uzatmak için kullanılan, kısa boru parçası
-
Bir ucu kıyıya bağlı durumda denize uzatılıp bırakılarak kullanılan balık ağı
-
Ünlülerin uzun söylenişi
-
Oyun içerisindeki duraklama dakikaları
-
Eşit sayılarla biten bir elemeli oyunu, kazananın belli olması amacıyla, kurallarına uygun olarak belli bir süre daha sürdürmek
-
[isim]
Uzatmak işi, temdit
- UZANIŞ
-
-
[isim]
Uzanma durumu veya biçimi
-
[isim]
Uzanma durumu veya biçimi
- UZAYLI
-
-
[sıfat]
Uzayda yaşadığı varsayılan (canlı)
-
[sıfat]
Uzayda yaşadığı varsayılan (canlı)