İçinde tak olan 8 harfli 47 kelime var. İçerisinde TAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tak olan kelimeler listesine ya da Sonu tak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAT, TAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ORTAKLIK
-
-
[isim]
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
- "İkisi de kendisine yardım ve ortaklık etmek istiyor." (Refik Halit Karay)
- "Eğer bugün hepimiz bu işe karar verir ve bir ortaklık kurarsak bu gazete çıkar." (Salâh Birsel)
-
İki veya daha çok kimsenin iş yaparak kazanç elde etmek için birleşmeleri, şirket
-
[isim]
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
- TAKIKLIK
- ...
- İSTİNTAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sorgu
- "Beni sen istintak edecek değilsin." (Peyami Safa)
-
Sorguya çekme
-
[isim]
Sorgu
- TAKKESİZ
-
-
[sıfat]
Takkesi olmayan
-
[sıfat]
Takkesi olmayan
- TAKTİKÇİ
-
-
[isim]
Taktikle uğraşan kimse
- "Her şeyden evvel maharetli bir taktikçidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Taktikle uğraşan kimse
- TAKDİMCİ
-
-
[isim]
Tanıtmacı
-
Sunucu
-
[isim]
Tanıtmacı
- TAMTAKIR
-
-
[sıfat]
İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş
- "Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı." (Talât Halman)
- "Ne sağyağ kaldı ne zeytinyağı ne pirinç ne şeker ne fasulye, kiler tamtakır oldu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Sütnine yukarı çıktığı zaman ne görsün? Sandık tamtakır kuru bakır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş
- BİRTAKIM
-
-
[sıfat]
Kimi, bazı
- "Aklından son süratle birbirini tutmaz, birtakım düşünceler geçiyordu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kimi, bazı
- YALTAKÇI
-
-
[sıfat]
Yaltaklanmayı huy edinen, yaltak, mütebasbıs
-
[sıfat]
Yaltaklanmayı huy edinen, yaltak, mütebasbıs
- TAKARRÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakınlaşma, yaklaşma, yanaşma
-
[isim]
Yakınlaşma, yaklaşma, yanaşma
- TAKOGRAF
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Takometre
-
[isim]
Takometre
- MÜSTAKAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İstikrar bulmuş, durulmuş
-
[isim]
Karar kılınan, yerleşilen yer
-
[sıfat]
İstikrar bulmuş, durulmuş
- PORTAKAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları sert bir ağaç (Citrus aurantium)
-
Bu ağacın turuncu renkli, yuvarlak ve kabuğu güzel kokulu meyvesi
-
[isim]
Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları sert bir ağaç (Citrus aurantium)
- TAKLİTÇİ
-
-
[isim]
Bir şeyin benzerini yapan kimse
-
Birinin yaptıklarını, davranışlarını aynen yapmaya çalışan kimse
-
Birinin veya bir şeyin davranışlarını, konuşmalarını tekrarlayarak eğlendiren kimse, mukallit
-
[isim]
Bir şeyin benzerini yapan kimse
- YALTAKÇA
- ...
- TAKAYYÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma
-
Üstüne düşme, özen gösterme
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma
- KAVUŞTAK
-
-
[isim]
Nakarat
-
[isim]
Nakarat
- TAKSİTLİ
- ...
- PAYTAKÇA
-
-
[sıfat]
Biraz paytak, paytak gibi, paytağa benzer
- "Yaşlıca bir erkekle biraz paytakça bir kadın ağır ağır yürüyorlar." (Aka Gündüz)
-
[zarf]
Paytak bir biçimde
-
[sıfat]
Biraz paytak, paytak gibi, paytağa benzer
- TAKRİBEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak
- "Bendeniz istasyondan burasını ölçmedim ya! Takriben söyledim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak