İçinde tak olan 6 harfli 32 kelime var. İçerisinde TAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tak olan kelimeler listesine ya da Sonu tak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAT, TAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TAKLİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Döndürme, çevirme
  2. Bir şeyin biçim ve kalıbını değiştirme

TAKTİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Damıtma, imbikten çekme

ATAKUM
...
YALTAK

  1. [sıfat] Yaltakçı

TAKTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
    • "Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar." (Halide Edip Adıvar)
  2. İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü
    • "Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu." (Tarık Buğra)

TAKİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mezhep belirtmeme, gizleme
  2. Olduğundan farklı görünme
  3. Sakınma, çekinme

ÖSTAKİ

  1. [isim] Östaki borusu

KISTAK

  1. [isim] Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası, berzah, dil

BULTAK

  1. [isim] Bir ile üç yaş grubu için oluşturulmuş, üzerinde çeşitli biçimlerin ve uygun parçalarının bulunduğu zekâ oyunu

TAKSİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri
    • "Sen nasıl olsa memursun, taksitle her şeyi alabilirsin." (Çetin Altan)

TAKRİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yerleştirme, yerleştirilme
  2. Anlatma, anlatış, ders verme
    • "Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi?" (Haldun Taner)
  3. Önerge
  4. Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

TAKLİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma
    • "Annesinin, babasının taklitlerini yapıyordu." (Çetin Altan)
  2. Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme
    • "Hele taklitleri? -Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Taklit etmeyeceğine, kopya olmaktan, andırmaktan tiksindiğine göre bilmesinin faydası yoktu." (Tarık Buğra)
  3. Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon

TAKMAK

  1. [-i] Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek
    • "Gözlüğünü takıp masaya eğildi." (Refik Halit Karay)
    • "Kız, kalk giyin, tak takıştır, diyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. [-e] Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek
    • "Geline pırlanta yüzük takmışlar."
  3. [-i] Ad, lakap koymak
    • "Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor." (Haldun Taner)
  4. [nsz] Kuşanmak
    • "Kılıç takmak."
  5. Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek
    • "Arabaya hafiye kıyafetinde polis memurları da takıyorlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
  6. [-e] Biriyle olumsuz olarak uğraşmak
  7. Borç bırakmak
    • "Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu." (Peyami Safa)
  8. Önemsemek, önem vermek, tınmak
    • "Dün koskoca bir mebus kızıyken, bir zamanların şalvarlı Nuriye'sini takar mıyım?" (Adalet Ağaoğlu)
  9. [-den] Sınavını başaramamak

TAKSİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kısaltma, kısma
  2. Kusurda bulunma
  3. Dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan kusurlu olma durumu
    • "Elbette bir taksirimiz varmış ki çekiyoruz. Bugünleri de görmek mukaddermiş." (Memduh Şevket Esendal)

KALTAK

  1. [isim] Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
  2. Kuskunsuz eyer
  3. İffetsiz, namussuz kadın
    • "Bırak be, dedi, kendi kendine, elin kaltağı için dövüşecek miyim?" (Sait Faik Abasıyanık)

TAKRİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Övme, övüş, bir eserin başına konulan yetkili bir kimsenin yazdığı, övücü tanıtma yazısı, beğence

TAKYİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bağlı kılma, kısıtlama, kayıtlama

KONTAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması, temas
  2. Motorlu araçları çalıştırmaya yarayan düzenek
  3. Bağlantı, ilgi
  4. [sıfat] Ruh sağlığı yerinde olmayan, dengesiz

TAKDİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi karşılıksız olarak birine verme, sunma
    • "İlk karşılık olarak şunu takdim edeyim." (Refik Halit Karay)
  2. Tanıtma, tanıştırma
    • "... nihayet Mehmet Akif Bey'e de takdim edildim." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Seni bu gece bizim eski diplomatımıza takdim edeceğim." (Ömer Seyfettin)
  3. Öne alma, önceye alma

TAKBİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Ayıplama
  2. [isim] Çirkin görme, beğenmeme

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü