İçinde akk olan 8 harfli 24 kelime var. İçerisinde AKK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında akk olan kelimeler listesine ya da Sonu akk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAK
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RAKKASLI
-
-
[sıfat]
Sarkacı olan
- "Evlerin başka odalarında duvara asılmış rakkaslı ve rakamları alaturka bir çalar saat işler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Sarkacı olan
- HAKKETME
-
-
[isim]
Hakketmek işi
-
[isim]
Hakketmek işi
- TAKKESİZ
-
-
[sıfat]
Takkesi olmayan
-
[sıfat]
Takkesi olmayan
- ZAKKUMLU
-
-
[sıfat]
Zakkumu olan, zakkuma bulaşmış
-
Acı veya üzüntü veren
- "Bir anda zakkumlu bir yumruk tıkandı boğazıma." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Zakkumu olan, zakkuma bulaşmış
- BİHAKKIN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Hakkıyla, hakkı olarak, gerçekten
- "İşinin ehlidir, bihakkın çalışıyor." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Hakkıyla, hakkı olarak, gerçekten
- TAHAKKUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerçekleşme, yerine gelme
- "Resmen bir şey tahakkuk etmediyse de köylüler, fikirlerinde sabit kaldılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Gerçekleşme, yerine gelme
- ŞAKKADAK
-
-
[zarf]
Ansızın
- "İşte böyle bir gün adamın hatasını şakkadak suratına vururlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Ansızın
- MUHAKKAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
- "Muhakkak olan bir şey varsa herkese benzemediği idi." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Kesinlikle
- "Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
- TAKKADAK
-
-
[zarf]
Birden, anında, hemen
-
[zarf]
Birden, anında, hemen
- SAKKAROZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen bir tür şeker (C12H22O11)
-
[isim]
Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen bir tür şeker (C12H22O11)
- MUVAKKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneşe bakarak namaz vakitlerini bildiren kimse
-
[isim]
Güneşe bakarak namaz vakitlerini bildiren kimse
- HAKKIYLA
-
-
[zarf]
Gereği gibi, iyice
-
[zarf]
Gereği gibi, iyice
- AKKUYRUK
-
-
[isim]
Tadını artırmak için çay harmanına katılan beyaz bir çay türü
-
[isim]
Tadını artırmak için çay harmanına katılan beyaz bir çay türü
- ŞAKKOLMA
- ...
- TEVAKKUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durma, duraklama, eğleşme
-
Bağlı olma, ilgili olma
-
[isim]
Durma, duraklama, eğleşme
- ŞAKKETME
-
-
[isim]
Şakketmek işi
-
[isim]
Şakketmek işi
- MUHAKKİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerçeği araştıran
-
[isim]
Soruşturucu, soruşturmacı
-
[sıfat]
Gerçeği araştıran
- AYAKKABI
-
-
[isim]
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç
-
[isim]
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç
- AKKORLUK
-
-
[isim]
Akkor olma durumu
-
[isim]
Akkor olma durumu
- TAHAKKÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Baskı, zorbalık, hükmetme
- "Sen böyle karı tahakkümü altında mı kalacaksın?" (Memduh Şevket Esendal)
- "O, işbaşına geldiği zaman etrafındakilere böyle tahakküm ederdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Baskı, zorbalık, hükmetme