İçinde uz olan 5 harfli 47 kelime var. İçerisinde UZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uz olan kelimeler listesine ya da Sonu uz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BUZCU

  1. [isim] Buz satan kimse

KAVUZ

  1. [isim] Buğdaygillerin başağında, başakçıkları veya çiçeği saran kabuk
  2. İçi boş, kabuklu yemiş

KUZİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Teyze, dayı, hala veya amcanın kız çocuğu, kız yeğen, böle

TUZLA

  1. [isim] Kıyılarda, tava denilen havuzlara deniz veya göl suyu akıtıldıktan sonra kurutularak tuz çıkarılan yer, memleha
  2. Davarlara kırda tuz verilen düz, taşlık ve kayalık yerler
  3. Tuzlak

BUZLA

  1. [isim] Deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz alanı, bankiz, aysfilt

VADUZ
...
BUZLU

  1. [sıfat] Buz tutmuş, buz bağlamış olan
    • "Buzlu dere."
  2. Buz içinde tutularak, içine buz katılarak soğutulmuş
    • "Serin bir yerde oturuyor, buzlu şurubunu, buzlu içkisini içiyor." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Buğulanmış gibi olan, saydam olmayan
    • "Kalem odasından buzlu bir camekânla ayrılmış..." (Reşat Nuri Güntekin)

KUDUZ

  1. [isim] Köpek, kedi, tilki vb. memeli hayvanlardan ısırma, tırmalama veya salya yolu ile insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma şeklinde beliren, zamanında aşı yapılmazsa ölümle sonuçlanan hastalık
  2. [sıfat] Bu hastalığa yakalanmış
    • "Ama dokunsalar ağlayacağı veya kuduz köpek gibi sağa sola saldıracağı belliydi." (Tarık Buğra)
  3. [sıfat] Azmış

KUZUM

  1. okşamalık, yalvarma veya dikkat çekme anlamları taşıyan bir seslenme sözü
    • "Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak." (Ömer Seyfettin)
    • "... sabık komiserin sahiden bir komisermiş gibi tavır aldığı anlarda kadın kuzu kesilirdi." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kuzum, şu kalemi verir misin?"
    • "Kuzum anne, doktora etki yapma!" (Halide Edip Adıvar)

YAVUZ

  1. [sıfat] Güçlü, çetin
    • "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözüne uygun olarak açtı ağzını, yumdu gözünü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. İyi, gürbüz, güzel
    • "Çok cevherli öküzmüş, bol yedir de hele bak, ne yavuz mal olur." (Refik Halit Karay)
  3. Kötü, fena

ARSUZ
...
TOPUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ucu top biçiminde eski bir silah
  2. Top biçiminde toplanmış saç
    • "Saçlar, sımsıkı taranmış, fırçalanmış, ensesinde bir topuz yapılmıştı." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bir şeyin elle tutulabilen çıkıntısı
    • "Kapıya doğru yürüdü. Evvela anahtarı, sonra topuzu çevirdi." (Peyami Safa)

NÜFUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçine geçme
    • "Onu uzun müddet nüfuzu altında tuttuğuna bir misal olarak..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Tatlı bir duman, bütün varlığını sararak en derin yerlerine kadar nüfuz ediyordu." (Peyami Safa)
  2. Söz geçirme, güçlü olma, erk
    • "Birbirlerinin servetlerini, nüfuzlarını, rütbelerini, kabiliyetlerini bilirlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

UZAMA

  1. [isim] Uzamak durumu
    • "Seyahatin uzaması ihtimali de çoktur." (Refik Halit Karay)

KOPUZ

  1. [isim] Ozanların çaldığı telli Türk sazı
    • "Oralarda âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar." (Orhan Seyfi Orhon)

UÇSUZ

  1. [sıfat] Ucu olmayan
    • "Geçen günlerim bana dalgaları sayılmayan uçsuz bir deniz gibi göründü." (Halide Edip Adıvar)

TUZAK

  1. [isim] Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzen
    • "Sana bir tuzak kursak sen o tuzağa düşmezsin ey oğul!" (Sevinç Çokum)
  2. Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo
    • "Onun bana gönderdiği mektuplar filan hep tuzak, hep birer şantajdan ibaretti." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "... bütün işi pişirmiş, tuzağı kurmuş, son darbeyi indirmek üzere idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MUZSU

  1. [sıfat] Muzu andıran, muza benzeyen, muz gibi

UZLUK

  1. [isim] Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet

RUMUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sembol, simge, remiz
  2. Gizli anlamları olan işaretler ve sözler
    • "Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar... Ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü