Sonunda as olan 96 kelime var. AS ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde as olan kelimeler listesine ya da başında as olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MUSİKİŞİNAS, VAZİFEŞİNAS
CİHANŞİNAS, HATIRŞİNAS, KADİRŞİNAS, NİMETŞİNAS
ASPARAGAS, BEHERGLAS, FİBERGLAS, HARHARYAS
HAKŞİNAS, KONTRBAS, MUHASSAS, MURAHHAS, MÜŞAHHAS, PANKREAS, VASİSTAS
ALTIPAS, İHTİLAS, İHTİRAS, İHTİSAS, İKTİBAS, İLTİBAS, İLTİMAS, İMTİSAS, İSTİNAS, PANKRAS, CARACAS
ANANAS, BAYPAS, DESSAS, HASSAS, İNİKAS, KARKAS, KISTAS, KUMPAS, KÜRKAS, MAHLAS, MANYAS, MİKYAS, ÖRTBAS, PASPAS, RAKKAS, SUMBAS, TRİYAS
ABBAS, AKPAS, ATLAS, BADAS, BEKAS, CİNAS, ELMAS, ESPAS, EŞHAS, HAKAS, HALAS, HAVAS, İFLAS, İHDAS, İHLAS, İHSAS, KALAS, KAVAS, KISAS, KIYAS, KUDAS, LİBAS, MAKAS, MANAS, MELAS, MİLAS, MİRAS, MOLAS, MÜMAS, NADAS, PALAS, POTAS, SİVAS, TAKAS, TALAS, TAVAS, TEMAS, TERAS
ESAS, KLAS, TRAS
BAS, FAS, HAS, KAS, MAS, NAS, PAS, TAS, YAS
AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUSİKİŞİNAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Müzikle uğraşan kimse
-
Müzikle uğraşan kimse
- VAZİFEŞİNAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ödevine, işine bağlı
-
[sıfat]
Ödevine, işine bağlı
- KADİRŞİNAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Değerbilir, iyilikbilir
-
[sıfat]
Değerbilir, iyilikbilir
- CİHANŞİNAS
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dünyayı tanımış, her şeyi yerli yerinde bilen (kimse)
- "Hemşirem, bilmem tanır mısınız, cihanşinas bir kadındır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Dünyayı tanımış, her şeyi yerli yerinde bilen (kimse)
- HATIRŞİNAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Saygılı, hatır sayan, hatır kırmayan
-
[sıfat]
Saygılı, hatır sayan, hatır kırmayan
- NİMETŞİNAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İyilikbilir (kimse)
-
[sıfat]
İyilikbilir (kimse)
- FİBERGLAS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Plastik maddelerden, özellikle polyesterden parçalar yapımında kullanılan sağlamlaştırma maddesi
-
[isim]
Plastik maddelerden, özellikle polyesterden parçalar yapımında kullanılan sağlamlaştırma maddesi
- BEHERGLAS
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Silindir biçiminde cam deney çubuğu, beher (II)
-
[isim]
Silindir biçiminde cam deney çubuğu, beher (II)
- ASPARAGAS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Uydurma
-
[isim]
Uydurma
- HARHARYAS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Harharyasgillerden, boyu 2 m'yi bulan çok tehlikeli bir köpek balığı türü (Carcharhinus lamia)
-
[isim]
Harharyasgillerden, boyu 2 m'yi bulan çok tehlikeli bir köpek balığı türü (Carcharhinus lamia)
- KONTRBAS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Keman türünden, en kalın sesli yaylı saz
- "Kontrbas öğretmeni Rıza'nın daha bir oturmuşluğu vardır rolüne." (Haldun Taner)
-
Kontrbasçı
-
[isim]
Keman türünden, en kalın sesli yaylı saz
- MUHASSAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birine ayrılmış, tahsis olunmuş
-
[sıfat]
Birine ayrılmış, tahsis olunmuş
- HAKŞİNAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haktanır
-
[sıfat]
Haktanır
- PANKREAS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Midenin arkasında bulunan, boşaltıcı kanallarıyla onikiparmak bağırsağına bağlı, iç ve dış salgıları olan iri bir bez
-
[isim]
Midenin arkasında bulunan, boşaltıcı kanallarıyla onikiparmak bağırsağına bağlı, iç ve dış salgıları olan iri bir bez
- MURAHHAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Delege
-
[isim]
Delege
- VASİSTAS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pencere veya kapının üst yanında bulunan ve oda havasının değiştirilmesine yarayan, açılır kapanır bölüm
- "Başucundaki vasistası açar, kapıyı da aralık bırakırdı cereyan yapsın diye." (Ayşe Kulin)
-
[isim]
Pencere veya kapının üst yanında bulunan ve oda havasının değiştirilmesine yarayan, açılır kapanır bölüm
- MÜŞAHHAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Somut, konkre
- "Bazen hayalim daha müşahhas olur, tanıdığım İstanbul sebillerini, mahallemizin küçük ve fakir süslü çeşmesini görür gibi olurdum." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Somut, konkre
- İHTİRAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı, güçlü istek
- "Aldım Rakofça kırlarının hür havasını / Duydum akıncı cetlerimin ihtirasını." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Tutku
- "Gerçi eliyle yarattığı güzel bahçeyi hâlâ kıskanç bir ihtirasla seviyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Aşırı, güçlü istek
- İLTİMAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma
- "Onun için buraya kabul edilişimde bir iltimas seziyordum, buysa beni yerin dibine geçiriyordu." (Orhan Kemal)
- "Sanırım ki öğretmenler bana iltimas geçiyorlardı." (Azra Erhat)
-
Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma
- "İltiması geçmişe hasretmeyelim. Daha doğrusu iltiması büsbütün kaldıralım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma
- İHTİSAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duygu
-
Duygulanma
-
[isim]
Duygu