İçinde ka olan 6 harfli 419 kelime var. İçerisinde KA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ka olan kelimeler listesine ya da Sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AFRİKA
...
KANCIK

  1. [isim] Hayvanlarda dişi
  2. [sıfat] Dönek, güvenilmez
  3. Kadın

KATMAK

  1. [-i] Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak, ilave etmek
    • "Sirkeye su katmak."
  2. Bir araya getirmek
    • "Fadime, bu yavru bolluğu arasında kuzuları çocuklara ve çocukları kuzulara katarak en olgun bir saadet içinde yaşamış." (Halide Edip Adıvar)
  3. Birlikte göndermek
    • "Kafileye muhafız katmak."
  4. Döllenmeyi sağlamak için erkek hayvanı dişinin yanına salmak

KAİNAT
...
ALKALİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

KARAİM
...
KARPUZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kabakgillerden, sürüngen gövdeli parçalı sert yapraklı, sarı çiçekler açan bir bitki (Citrullus vulgaris)
  2. Bu bitkinin dışı yeşil kabuklu, içi kırmızı ve sulu, iri meyvesi
  3. Lamba karpuzu
  4. Kadın memesi
    • "Karpuzları daha da sarsıla sarsıla gülüyordu şimdi." (Necati Cumalı)

KALBUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek

KAMYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Motorlu büyük yük taşıtı
    • "Garajın içinde birkaç tane aletle bir de ufak kamyondan başka bir şey yoktu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Bu taşıtın taşıyabildiği miktarda olan
    • "Bir kamyon askerle birkaç otomobil getirdiler." (Falih Rıfkı Atay)

KANAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
    • "Halk, gördüklerine kanaat ederek ve oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Artık Kâmuran'ın ömrümün en büyük aşkı, geleceğime bir tek hâkim kudret olduğuna kanaat getirdim." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kanma, inanma
    • "Sınıfını geçeceğine kanaatim yok."
  3. Kanış, kanı, inanç, düşünce
    • "Biz kanaatlerimizi açık söyleriz." (Etem İzzet Benice)

KARALI

  1. [sıfat] Karası (II) olan
  2. Üzeri kalemle karalanmış

KARIMA

  1. [isim] Karımak işi

KAOLİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Arı kil

KAPKAÇ

  1. [isim] Kapıp kaçmak yoluyla yapılan bir çeşit hırsızlık

MUSKAT
...
PERUKA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Peruk
    • "Biraz dalgalı kısa saçları güzel bir peruka gibi görünüyor." (Halide Edip Adıvar)

RADİKA

  1. [isim] Yaprakları salata olarak yenen baharlı, çok yıllık bir bitki (Taraxacum officinale)

KAKTÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kaktüsgillerden, yaprakları yayvan ve dikenli, güzel, parlak renkte çiçekler açan bir bitki, atlas çiçeği (Cactus)

KAMARA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemilerde oda
    • "Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. İngiltere yasama meclisi

MAŞUKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevilen, âşık olunan kadın
    • "Demek hamal Mehmet'in, sürücü Ahmet'in maşukalarına yaptıklarını sen de bana yapacaksın?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü