Sonunda a olan 4 harfli 407 kelime var. A harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da başında a harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HONA

  1. [isim] Erkek sığır

HOPA
...
MEGA
...
RİYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnandığı, düşündüğü gibi davranmama, özü sözü bir olmama huyu, ikiyüzlülük

OLMA

  1. [isim] Olmak işi veya durumu

BELA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum
    • "Kumar, toplum için büyük bir beladır."
    • "Geceleyin belanı arama, haydi nerden geldinse bas git oraya." (Etem İzzet Benice)
    • "Yurtlarına bela getiren bu kadını, ayıplamıyor kentin uluları." (Azra Erhat)
    • "Solda sıfırlar önemsiz sanılır ama sağda sıfırlar da öyle zaman gelir ki bela olur." (Aydın Boysan)
  2. Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
    • "Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Hak edilen ceza
    • "Allah belasını verdi."

SURA

  1. [isim] Yumuşak ince bir tür ipekli kumaş
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış olan

HASA

  1. [isim] Patiska

KARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak
    • "Havamız da karamız da denizlerimiz de kirli olduğuna göre..." (Haldun Taner)
    • "Sizi kaptan bir filika ile karaya çıkarır." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
    • "Olan olmuş, bizim teknenin bir yanı, pamuk şiltelere serilir gibi karaya oturmuş." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Loşluklar içinde bana, sandalımız ikide bir karaya vuruyor gibi geliyordu." (Refik Halit Karay)

ŞİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bedensel veya ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma, onma
    • "Hastalara türlü maceralarla şifa vermesini ben bilirim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Aksırık öksürük derken kızcağız şifayı kapmış." (Atilla İlhan)

PAHA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Değer, fiyat, eder
    • "Başında ağır ve paha biçilmez emsalsiz ve füsunlu bir taç gibi duruyordu." (Ömer Seyfettin)
    • "Alınıp satılan eşyalar gibi ona paha biçmek akılsızlık olurdu." (Samiha Ayverdi)
    • "Treni kaçırmak pahasına onu bekledim."

SANA

  1. [zarf] Sen zamirinin yönelme durumu

LEVA

Kelime Kökeni : Bulgarca

  1. [isim] Bulgar para birimi

LİRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yüz kuruş değerinde Türk para birimi
    • "Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı." (Refik Halit Karay)
  2. Bazı ülkelerin para birimi
    • "Mısır lirası. Suriye lirası."
  3. Yedi gram ağırlığında altın sikke, sarı lira

DEFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kez, kere
    • "İlk defa bu fikir, bir fikir olmaktan çıktı." (Yahya Kemal Beyatlı)

KOLA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
  2. Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı
  3. Kolalama
    • "Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir." (Refik Halit Karay)

KUPA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Cam veya seramikten yapılmış, kulplu, büyük bardak
  2. [sıfat] Bu bardağın alabileceği miktarda olan
  3. Altın, gümüş, bronz veya kristalden yapılmış, yarışma ödülü olarak verilen ayaklı kap
  4. Yarışma ödülü olarak verilen herhangi bir sanat eseri
  5. İskambil kâğıtlarının dört grubundan benekleri kırmızı, kalp biçiminde olanı, yürek

ZİNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişki

TOKA

  1. [isim] Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık
  2. Kadınların saçlarını tutturmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç
    • "Bir de sahte taşlı bir toka takmış saçlarına." (Çetin Altan)

ÇUHA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tüysüz, ince, sık dokunmuş yün kumaş
    • "Yüzü al çuha gibi kızarmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü