Sonunda zam olan 19 kelime var. ZAM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde zam olan kelimeler listesine ya da başında zam olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GAYRİMUNTAZAM, SULTANİHÜZZAM
BİLİLTİZAM, VEZİRİAZAM
İSTİLZAM, MUNTAZAM, SADRAZAM
İLTİZAM, İNTİZAM, MUAZZAM
BALZAM, CÜZZAM, HÜZZAM, MUNZAM
İLZAM, NİZAM
İZAM, UZAM
ZAM
A M Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ZAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AZ, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAYRİMUNTAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzensiz, dağınık, gelişigüzel
-
[sıfat]
Düzensiz, dağınık, gelişigüzel
- SULTANİHÜZZAM
-
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
- VEZİRİAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sadrazam
-
[isim]
Sadrazam
- BİLİLTİZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bile bile, bilerek ve isteyerek
-
[zarf]
Bile bile, bilerek ve isteyerek
- İSTİLZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerektirme, gerekme
-
[isim]
Gerektirme, gerekme
- MUNTAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzgün
-
Düzenli, derli toplu
- "Hizmetçi muntazam bir içki sofrası hazırlamak için paketleri toplayıp giderken..." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde
- "Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Düzgün
- SADRAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda başbakan, veziriazam, sadır
- "Eski sadrazamlardan birinin kızı olan karısı, iyi bir kadındır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda başbakan, veziriazam, sadır
- İLTİZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kayırma, bir tarafı tutma
-
Gerekli bulma
-
Kesenek
-
[isim]
Kayırma, bir tarafı tutma
- İNTİZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzenli, düzgün olma
- "Kahve kalbini kuvvetlendirir, intizama sokar." (Refik Halit Karay)
-
Düzen, çekidüzen
-
[isim]
Düzenli, düzgün olma
- MUAZZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman
- "Muazzam, biraz da esrarlı, karanlık, eski bir konaktaydı." (Halide Edip Adıvar)
-
Alışılmışın sınırlarını aşan
-
Güçlü, önemli
- "Fakat muazzam hakikatlere karşı göz yumanlardan değilim." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman
- MUNZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Katılmış, ulanmış, eklenmiş
-
[isim]
Katma, ekleme, ek
-
[sıfat]
Katılmış, ulanmış, eklenmiş
- CÜZZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hansen basilinin sebep olduğu, bulaşıcı bir deri hastalığı, lepra
-
[isim]
Hansen basilinin sebep olduğu, bulaşıcı bir deri hastalığı, lepra
- HÜZZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde segâh perdesinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde segâh perdesinde bir makam
- BALZAM
- ...
- NİZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzen
- "Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Kural
- "Şimdi, eski sıralar bozuldu, yeni sıralar, yeni nizamlar gelinceye kadar böyle olacak!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Düzen
- İLZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cevap veremez duruma getirme, susturma
-
Herhangi bir iş yerinin gelirlerini toplama işini üzerine alma
-
[isim]
Cevap veremez duruma getirme, susturma
- İZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseyi gönderme, yollama
-
[isim]
Bir kimseyi gönderme, yollama
- UZAM
-
-
[isim]
Algılanan nesnelerin temel niteliği
-
Bir nesnenin uzayda kapladığı yer, vüsat
-
[isim]
Algılanan nesnelerin temel niteliği
- ZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin fiyatını artırma, bir fiyat üstüne yeni bir fiyat katma, bindirim
- "Ekmek iki ayda üç defa zam gördü."
-
[isim]
Bir şeyin fiyatını artırma, bir fiyat üstüne yeni bir fiyat katma, bindirim