Başında tın olan 23 kelime var. Tın ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tın olan kelimeler listesine ya da sonu tın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tın bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
TINGILDATMAK, TINGIRDATMAK
TINGILDAMAK, TINGILDATMA, TINGIRDAMAK, TINGIRDATMA
TINGILDAMA, TINGIRDAMA
TINLAMALI, TINLATMAK
TINGADAK, TINGIRTI, TINLAMAK, TINLATMA
TINLAMA
TINGIR, TINMAK, TINNET, TINTIN
TINAZ, TINMA
TINI
TIN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TINGILDATMAK
-
-
[-i]
Tıngırdatmak
-
[-i]
Tıngırdatmak
- TINGIRDATMAK
-
-
[-i]
Tıngırtı çıkarmak
-
Çalgıyı biraz çalabilmek
-
[-i]
Tıngırtı çıkarmak
- TINGILDATMA
-
-
[isim]
Tıngıldatmak işi
-
[isim]
Tıngıldatmak işi
- TINGILDAMAK
-
-
[nsz]
Tıngırdamak
-
[nsz]
Tıngırdamak
- TINGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Metal nesneler kuru bir ses çıkarmak
-
[nsz]
Metal nesneler kuru bir ses çıkarmak
- TINGIRDATMA
-
-
[isim]
Tıngırdatmak işi
-
[isim]
Tıngırdatmak işi
- TINGILDAMA
-
-
[isim]
Tıngıldamak durumu veya biçimi
-
[isim]
Tıngıldamak durumu veya biçimi
- TINGIRDAMA
-
-
[isim]
Tıngırdamak işi
-
[isim]
Tıngırdamak işi
- TINLAMALI
-
-
[sıfat]
"Tın" sesi çıkaran
- "... eczacı İhsan Bey'in tamburundan ağır tınlamalı birtakım sesler geliyordu." (Atilla İlhan)
-
Ahenkli, ritmik
-
[sıfat]
"Tın" sesi çıkaran
- TINLATMAK
-
-
[-i]
Tınlamasına yol açmak
-
[-i]
Tınlamasına yol açmak
- TINLATMA
-
-
[isim]
Tınlatmak işi
-
[isim]
Tınlatmak işi
- TINGIRTI
-
-
[isim]
Tıngırdayan şeyin çıkardığı ses
-
[isim]
Tıngırdayan şeyin çıkardığı ses
- TINGADAK
-
-
[zarf]
Birdenbire, aniden ses çıkararak
- "Sahan tıngadak düştü."
-
[zarf]
Birdenbire, aniden ses çıkararak
- TINLAMAK
-
-
[nsz]
"Tın" sesi biraz sürüp gitmek, çınlamak
-
[nsz]
"Tın" sesi biraz sürüp gitmek, çınlamak
- TINLAMA
-
-
[isim]
Tınlamak işi
- "Seslerindeki o küçümseyen tınlama, bakışlarının sürekli oynaklığı, başlarını şöyle geriye atışları hatta gülümseyişleri." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Tınlamak işi
- TINNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tınlama, çınlama
-
Tını
-
[isim]
Tınlama, çınlama
- TINMAK
-
-
[nsz]
Önemsemek, önem vermek, takmak
- "Adam hiç tınmadı, cıgarasından derin bir soluk aldı." (Atilla İlhan)
-
Ses çıkarmak
- "Onun tınmadığını görünce elini boru yapıp bağırdı." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Önemsemek, önem vermek, takmak
- TINTIN
-
-
[sıfat]
Boş, bomboş
-
Bilgisiz, cahil
-
[sıfat]
Boş, bomboş
- TINGIR
-
-
[isim]
Metal bir nesne sert bir yüzeye düştüğü zaman çıkan ses
-
[sıfat]
Parasız, züğürt
-
[sıfat]
Boş
-
Para
- "Tıngırın varsa uçlan dedi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Metal bir nesne sert bir yüzeye düştüğü zaman çıkan ses
- TINMA
-
-
[isim]
Tınmak işi veya durumu
-
[isim]
Tınmak işi veya durumu