Başında sak olan 8 harfli 22 kelime var. Sak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sak olan kelimeler listesine ya da sonu sak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKS, ASK, KAS, SAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAKLANIŞ
-
-
[isim]
Saklanma işi veya biçimi
-
[isim]
Saklanma işi veya biçimi
- SAKINGAN
-
-
[sıfat]
Sakınarak davranan, ihtiyatlı, ihtiyatkâr
-
[sıfat]
Sakınarak davranan, ihtiyatlı, ihtiyatkâr
- SAKINMAK
-
-
[-i]
Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- "Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş." (Haldun Taner)
-
Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
- "Bir insanı, yanında uşak gibi kullandıracak her işten sakın." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Korumak, esirgemek, gözetmek
- "Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- SAKLATMA
-
-
[isim]
Saklatmak işi
-
[isim]
Saklatmak işi
- SAKLAMAK
-
-
[-i]
Elinde bulundurmak, tutmak
- "Okul kitaplarımı saklıyorum."
-
[-i]
Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak
- "Paralarını kasada saklıyor."
-
Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak
-
[-i]
Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek
- "Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak."
-
[-i]
Gizli tutmak, duyurmamak
- "Bu haberi ondan saklamışlar."
-
[-i]
Birine vermek için ayırmak
- "Bu kitabı size sakladım."
-
[nsz]
Korumak, esirgemek
- "Allah saklasın."
-
[-i]
Elinde bulundurmak, tutmak
- SAKLANMA
-
-
[isim]
Saklanmak işi
-
[isim]
Saklanmak işi
- SAKALSIZ
-
-
[sıfat]
Sakalı olmayan
-
[sıfat]
Sakalı olmayan
- SAKKAROZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen bir tür şeker (C12H22O11)
-
[isim]
Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen bir tür şeker (C12H22O11)
- SAKSAĞAN
-
-
[isim]
Kargagillerden, karnı beyaz, kanatları ve kuyruğu kül rengi diğer yerleri parlak, kara, uzun kuyruklu kuş, alacakarga, alakarga (Pica pica)
-
[isim]
Kargagillerden, karnı beyaz, kanatları ve kuyruğu kül rengi diğer yerleri parlak, kara, uzun kuyruklu kuş, alacakarga, alakarga (Pica pica)
- SAKSONYA
-
-
[isim]
Almanya'da Saksonya bölgesinde yapılan, iyi nitelikli porselen tabak veya kap
-
[isim]
Almanya'da Saksonya bölgesinde yapılan, iyi nitelikli porselen tabak veya kap
- SAKİLLİK
- ...
- SAKARLIK
-
-
[isim]
Sakar olma durumu veya sakarın yaptığı iş
-
Sık sık küçük kazalar yapma, çarpıp kırıp dökme işi
-
[isim]
Sakar olma durumu veya sakarın yaptığı iş
- SAKİMLİK
- ...
- SAKLANTI
-
-
[isim]
Saklanan şey
-
[isim]
Saklanan şey
- SAKLAYIŞ
-
-
[isim]
Saklama işi veya biçimi
-
[isim]
Saklama işi veya biçimi
- SAKSAFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı
-
[isim]
Bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı
- SAKİTLİK
- ...
- SAKAĞILI
- ...
- SAKSILIK
-
-
[isim]
Saksı koymaya yarar raf
-
İçine saksı oturtulan süslü kap
-
Kışın saksı çiçeklerinin saklandığı yer
-
[isim]
Saksı koymaya yarar raf
- SAKATLIK
-
-
[isim]
Sakat olma durumu, malullük, maluliyet
-
Kaza, terslik
- "Elinden bir sakatlık çıkmasın."
-
Yanlış, kusur, hata
- "Sakatlığın sebebini gayet iyi görmüştür. Bunun nasıl tamir edileceğini biliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Sakat olma durumu, malullük, maluliyet