Başında kal olan 8 harfli 53 kelime var. Kal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kal olan kelimeler listesine ya da sonu kal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında kal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KALLEŞÇE

  1. [sıfat] Kalleşe yaraşır
  2. Kalleşe yaraşır biçimde
    • "Gerçeği söylemek, ömrünün son yıllarını yaşayan bu yaşlı Osmanlı paşasını, görmezliğinden kalleşçe faydalanarak alnının ortasından tabancayla vurmak gibi geliyordu." (Atilla İlhan)

KALANTOR

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. Gösterişi seven, varlıklı kimse
    • "Şimdi herkes bizi harp, zafer ganimetlerine boğulmuş kalantorlar sanıyor." (Aka Gündüz)

KALENDER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint
  2. Özensiz giyinmiş, kılıksız kimse
  3. Yalnız birisi hareketli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine
  4. [zarf] Özensiz, kılıksız bir biçimde
    • "İnsan kalender gezmekten rahat edebilir." (Haldun Taner)

KALDIRIM

  1. [isim] Yollarda taşlarla yapılan döşeme
    • "Araba bozuk kaldırımların üstünde sallanıyor, devrilecek gibi oluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Kelli felli efendiden adamların hatta sarıklı ulemanın günden güne hırpanileşen kılıklarla, elleri boyunlarında, kaldırımları arşınladıklarını görüyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yaya kaldırımı
    • "Döndük, karşı kaldırıma atladık." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Bastığı hiçbir eser kaldırıma düşmemişti." (Yusuf Ziya Ortaç)

KALİFİYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Nitelikli

KALIMSIZ

  1. [sıfat] Kalımlı olmayan, kalıcı olmayan, yok olacak, fâni

KALİPTRA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kökün büyüme bölgesinin üzerini örten yüksük biçiminde koruyucu doku

KALINMAK

  1. [nsz] Kalma işi yapılmak
    • "Akşama kadar orada kalınır mı?"

KALPAZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sahte para basan veya piyasaya süren kimse
  2. Yalan ve hile ile iş gören kimse

KALBURCU

  1. [isim] Kalbur yapan veya satan kimse
  2. İşi, bir şeyi kalburdan geçirmek olan kimse

KALANDIR

  1. [isim] Dokunmuş kumaş ve bezleri buhar altında veya belli bir ısıda silindir arasından geçirerek ütüleme, parlatma, istenilen boy ve ene göre çektirip germe

KALFALIK

  1. [isim] Kalfa olma durumu veya kalfanın işi
  2. Kalfa ücreti

KALEMLİK

  1. [isim] Kalem kutusu
    • "Önümde kalemimi oturttuğum mermer kalemlik var." (Burhan Felek)

KALASTRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemilerde cankurtaran filikalarını oturtmak için güvertelere konulan sehpa

KALÇALIK

  1. [isim] Davulcuların, davulun sürtünmesine karşı giysilerini korumak amacıyla sol kalçalarına koydukları deri parçası

KALUBELA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
  2. Çok eski zaman

KALITSAL

  1. [sıfat] Kalıtımsal, irsî

KALKIŞMA

  1. [isim] Kalkışmak işi
  2. İsyan, ayaklanma, kıyam

KALSİYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 20, atom ağırlığı 40,80, yoğunluğu 1,55 olan, 845° C'de eriyen, kireç ve alçının birleşimine giren, sarımtırak beyaz bir element (simgesi Ca)

KALAYSIZ

  1. [sıfat] Kalaylanmamış (kap)
    • "Bu tencere niçin kalaysızdır?" (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kalayı kalmamış (kap)
  3. İçinde kalay bulunmayan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü